NEBE SURESİ 40. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “en-Nebe’” kelimesinden almıştır. Nebe’, haber demektir.
إِنَّا أَنذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَنِي كُنتُ تُرَابًا ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
innâ
enzernâ-kum
azâben
karîben
yevme
yanzuru
el mer'u
mâ
kaddemet
yedâ-hu
ve yekûlu
el kâfiru
yâ leyte-nî
kuntu
turâben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innâ | muhakkak ki biz |
enzernâ-kum | biz sizi uyardık |
azâben | bir azap |
karîben | yakın |
yevme | o gün |
yanzuru | bakacak |
el mer'u | kişi |
mâ | şey |
kaddemet | takdim etti |
yedâ-hu | kendi elleri |
ve yekûlu | ve diyecek |
el kâfiru | kâfir |
yâ leyte-nî | keşke ben |
kuntu | oldum (olsaydım) |
turâben | toprak |
Muhakkak ki, sizi yakın bir azapla uyardık. O gün kişi, elleri ile takdim ettiği şeye bakacak. Ve kâfir olan: “Keşke ben toprak olsaydım.” diyecek.
NEBE SURESİ 40. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Doğrusu biz, sizi yakın bir azâb ile uyardık; o gün, kişi, ellerinin önden gönderdiğine bakacak. Hakk'ı inkâr eden ise, (büyük bir pişmanlık içinde) «keşke (bugün) toprak olaydım !» diyecek.
Celal Yıldırım