Mekke döneminde inmiştir. 62 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.


وَأَعْطَى قَلِيلًا وَأَكْدَى ﴿٣٤﴾


NECM SURESİ 34. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve a'tâ kalîlen ve ekdâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve a'tâ ve verdi
kalîlen azıcık, pek az
ve ekdâ ve çoğunu, kalanını elinde tutarak kıstı, cimrilik etti

Ve o, pek az verdi, kalanını kesti (vazgeçti, vermedi).

NECM SURESİ 34. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(33-34) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü?

Diyanet İşleri

Ve az bir şey verip sonra kısanı, nekeslik edeni?

Abdulbaki Gölpınarlı

Azıcık verip sonra vermemekte direneni?

Adem Uğur

Az (bir şey) verip, (sonra vermeyi - infakı kesip) sımsıkı tutanı!

Ahmed Hulusi

Azıcık verip, sonra, vermemekte, arkasını getirmemekte direneni?

Ahmet Tekin

(Söz verdiği malından) az miktar verdi ve (gerisini) sımsıkı elinde tuttu.

Ahmet Varol

Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Ali Bulaç

Ve (malından) pek az verib de kaskatı cimrileşeni...

Ali Fikri Yavuz

(33-34) Yuz cevireni ve malindan biraz verip sonra vermemekte direneni gordun mu?»

Bekir Sadak

(33-34) Arkasını döneni, az şey verip gerisini yanında tutup direneni gördün mü ?

Celal Yıldırım

(33-34) Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?'

Diyanet İşleri (eski)

Azıcık verip sonra vermemekte direneni?

Diyanet Vakfi

Ender olarak ve pek az verdi.

Edip Yüksel

Ve biraz verip de dayatıvereni

Elmalılı Hamdi Yazır

Biraz verip de dayatıvereni?

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Azıcık verip (sonra vermemekte) direneni?

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Önce biraz verip de arkasını getirmeyeni.

Seyyid Kutub

Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Gültekin Onan

(33-34) Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü?

Hasan Basri Çantay

(33-34) (Ey Resûlüm!) Şimdi gördün mü (îmandan) yüz çevireni ve az bir şey verip(gerisini) sımsıkı tutanı?

Hayrat Neşriyat

Biraz verip sonra vermemekte direneni.

İbni Kesir

ve (kendi ruhunun temizliği için kendisinden) bu kadar az ve bu kadar gönülsüzce vereni?

Muhammed Esed

(33-35) Şimdi gördün mü o kimseyi ki, (imândan) yüz çevirdi. Ve biraz şey verdi, mütebakisini de men etti. Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor.

Ömer Nasuhi Bilmen

Azıcık verip, sonra vermemekte direneni?

Ömer Öngüt

Biraz meyletmiş ve sonra katılaşmıştır/direnmiştir.

Şaban Piriş

Azıcık verip de sonra cimrilik ederek vermeyene!

Suat Yıldırım

Azıcık verdi, gerisini elinde sıkı sıkı tuttu?

Süleyman Ateş

Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Tefhim-ul Kuran

Azıcık verdi, gerisini sımsıkı elinde tuttu.

Ümit Şimşek

Azıcık verdi, sona inatla sıkıca tuttu.

Yaşar Nuri Öztürk

azıcık verip, gerisini cimrice sımsıkı tutanı?

Abdullah Parlıyan

Az verip sonra vermemekte direneni?

Bayraktar Bayraklı

(33-34) Şimdi gördün mü (imandan) yüz çevireni? Azıcık verip sonra vermemekte direneni?

Cemal Külünkoğlu

Azıcık verip de sonra cimrilik etti.

Kadri Çelik

Muhtaca, (fakire) birazcık verip, bir daha hiç vermeyene!

Ali Ünal

Azıcık verdi ve sımsıkı elinde tuttu.

Harun Yıldırım

Azıcık verip ardından koklatmayanı?

Mustafa İslamoğlu

Birazcık verdi kalanını ise inatla sıkıca tuttu.

Sadık Türkmen

Muhtaç olanlara çok az veriyor ve çok katı davranıyor.

İlyas Yorulmaz

Ve o, pek az verdi, kalanını kesti (vazgeçti, vermedi).

İmam İskender Ali Mihr