NİSÂ SURESİ 145. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
إِنَّ الْمُنَافِقِينَ فِي الدَّرْكِ الأَسْفَلِ مِنَ النَّارِ وَلَن تَجِدَ لَهُمْ نَصِيرًا ﴿١٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne
el munâfikîne
fî ed derki
el esfeli
min en nâri
ve
len tecide
lehum
nasîran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak |
el munâfikîne | münâfıklar |
fî ed derki | tabakasında |
el esfeli | en sefil, en aşağı |
min en nâri | ateşten, ateşin |
ve | ve |
len tecide | bulamazsın |
lehum | onlara, onlar için |
nasîran | yardımcı |
Muhakkak ki münafıklar, ateşin en aşağı tabakasındadırlar. Ve onlar için asla bir yardımcı bulamazsın.
NİSÂ SURESİ 145. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Şüphesiz ki, münafıklar ateşin en aşağı tabakasına atılacaklardır. Sen onlara yardım edici birini bulamayacaksın.
Abdullah Parlıyan