Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ سَنُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا لَّهُمْ فِيهَا أَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ وَنُدْخِلُهُمْ ظِلاًّ ظَلِيلاً ﴿٥٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne âmenû amilû es sâlihâti se nudhılu-hum cennâtin tecrî min tahti-hâ el enhâru hâlidîne fî-hâ ebeden lehum fî-hâ ezvâcun mutahharatun ve nudhılu- hum zıllen zalîlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ve
ellezîne onlar, olanlar
âmenû âmenû oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah’a ulaşmayı dilediler
amilû es sâlihâti nefsi ıslah edici, tezkiye edici amel yaptılar
se nudhılu-hum yakında onları dahil edeceğiz, koyacağız
cennâtin cennetler
tecrî akar
min tahti-hâ onun altından
el enhâru nehirler
hâlidîne devamlı kalacak olanlar
fî-hâ orada
ebeden ebediyyen
lehum onlar için vardır
fî-hâ orada
ezvâcun zevceler, eşler
mutahharatun tertemiz, temiz olan, temiz
ve nudhılu- hum ve onları dahil edeceğiz, koyacağız
zıllen gölge
zalîlen devamlı ve güzel gölgeli

Ve âmenû olan ve (nefslerini) ıslâh edici amel işleyenleri, altından nehirler akan cennetlere koyacağız. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Onlar için orada temiz eşler vardır. Ve onları güzel bir gölgeye koyacağız.

NİSÂ SURESİ 57. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Iman edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapanları ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.

Sadık Türkmen