NÛR SURESİ 63. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.
لَا تَجْعَلُوا دُعَاء الرَّسُولِ بَيْنَكُمْ كَدُعَاء بَعْضِكُم بَعْضًا قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الَّذِينَ يَتَسَلَّلُونَ مِنكُمْ لِوَاذًا فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَن تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٦٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâ tec'alû | kılmayın, yapmayın |
duâe er resûli | resûlün çağırması |
beyne-kum | (sizin) aranızda |
ke | gibi, aynı, eşit |
duâi | çağırma |
ba'dı-kum ba'den | birbirinizi |
kad ya'lemu | biliyordu |
allâhu | Allah |
ellezîne | onlar |
yetesellelûne | gizlice çıkarlar |
min-kum | sizden |
livâzen | bir şeyi siper ederek (görünmemeye çalışarak) |
felyahzeri (fe li yahzeri) | o zaman hazer etsinler, sakınsınlar, çekinsinler |
ellezîne yuhâlifûne | hilâfet edenler, karşı gelenler |
an emri-hi | onun emrine |
en tusîbe-hum | onlara isabet etmesi |
fitnetun | bir fitne |
ev | veya |
yusîbe-hum | onlara isabet eder |
azâbun | bir azap |
elîmun | acı, elîm |
Resûlün çağırmasını, aranızda, birbirinizi çağırmanızla eşit tutmayın! Sizden, (birbirini) siper ederek gizlice çıkanları Allah biliyordu. Bundan sonra O’nun emrine karşı gelenler, onlara bir fitne veya elîm azap isabet etmesinden hazer etsinler (sakınsınlar).
NÛR SURESİ 63. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Peygamberin çağırmasını, aranızda herhangi birinizin diğerini çağırması gibi tutmayın. Zira O'nun çağırmasına, derhal koşmak gerekir. Peygamberin çağırmasına aldırmazlık edilmez. Gerçek şu ki, Allah hissettirmeden aranızdan sıyrılmak isteyenleri biliyor. Öyleyse O'nun buyruğuna karşı gelmek isteyenler, başlarına bu dünyada bir belanın, bir güçlüğün, ya da öte dünyada can yakıcı bir azabın gelmesinden korkup sakınsınlar.
Abdullah Parlıyan