Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.


وَهُوَ الَّذِي مَدَّ الأَرْضَ وَجَعَلَ فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنْهَارًا وَمِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ جَعَلَ فِيهَا زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve huve ellezî medde el arda ve ceale fî-hâ ravâsiye ve enhâren ve min kulli es semerâti ceale fî-hâ zevceynisneyni
(zevceyni)
(isneyni)
yugşi el leyl en nehâre inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve huve ve o
ellezî ki o
medde uzattı, yaydı
el arda yeryüzü
ve ceale ve kıldı, yaptı (yarattı)
fî-hâ orada
ravâsiye dağlar
ve enhâren ve nehirler
ve min kulli ve hepsinden
es semerâti ürünler, meyveler
ceale kıldı (yarattı)
fî-hâ orada
zevceynisneyni
(zevceyni)
(isneyni)
ikili (zıt cinsten eşler) bir çift
: (zıt cinsli bir çift (dişi+erkek))
: (iki, ikili)
yugşi örter
el leyl gece
en nehâre gündüz
inne muhakkak
fî zâlike bunda vardır
le âyâtin elbette âyetler
li kavmin bir kavim için
yetefekkerûne tefekkür ederler

Yeryüzünü uzatıp, yayan O'dur. Orada dağlar ve nehirler kıldı (yarattı, oluşturdu). Orada bütün ürünlerden ikili çiftler (zıt cinsli eşler) yarattı (oluşturdu). Geceyi, gündüze örter. Muhakkak ki; bunda tefekkür eden kavim için elbette âyetler (deliller) vardır.

RA'D SURESİ 3. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

"HÛ", ki arzı yaydı (madde yapıyı - bedeni, kendisindekileri oluşturacak kapasiteyle meydana getirdi; konu dünyanın yuvarlaklığı değil, yeryüzü ve aynı zamanda bedenin yani madde boyutunun kapasitesidir); onda sâbit dağlar (bedenin organları) ve nehirler (bilinçleri besleyen sürekli bilgi akışı - sinir sistemi) oluşturdu. . . Her semerattan (üretilmişten) onların eşi olan ikizini (birimin madde ve ötesi olan yapısını) oluşturdu. . . Geceyi gündüze (cehalet karanlığını ilmiyle aydınlığa, hakikatin seyredildiği yaşama) dönüştürür. . . Gerçek ki, bunlarda tefekkür eden bir topluluk için nice işaretler vardır.

Ahmed Hulusi