Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.


وَإِن تَعْجَبْ فَعَجَبٌ قَوْلُهُمْ أَئِذَا كُنَّا تُرَابًا أَئِنَّا لَفِي خَلْقٍ جَدِيدٍ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِمْ وَأُوْلَئِكَ الأَغْلاَلُ فِي أَعْنَاقِهِمْ وَأُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدونَ ﴿٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve in ta'ceb fe acebun kavlu-hum e izâ kunnâ turâben e innâ le fî halkın cedîdin ulâike ellezîne keferû bi rabbi-him ve ulâike el aglâlu fî a'nâkı-him ve ulâike ashâbu en nâri hum fî-hâ hâlidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve in ta'ceb ve eğer acayip buluyorsan (şaşıyorsan)
fe artık, doğrusu, aslı, asıl olan
acebun acayiptir
kavlu-hum onların sözleri
e izâ kunnâ biz olduğumuz zaman mı
turâben toprak
e innâ gerçekten biz mi
le fî halkın mutlaka yaratılışta (yaratılış hakkında, konusunda)
cedîdin yeni, yeniden
ulâike işte onlar
ellezîne keferû inkâr eden kimseler
bi rabbi-him Rab'lerini
ve ulâike el aglâlu ve işte onlar... demir halkalar olanlar
fî a'nâkı-him onların boyunlarında
ve ulâike ve işte onlar
ashâbu en nâri ateş ehlidir, halkıdır
hum fî-hâ onlar orada
hâlidûne ebedîdirler, ebedî kalanlardır

Eğer acayip buluyorsan (şaşıyorsan) (bil ki;) asıl onların: “Biz toprak olduğumuz zaman mı, gerçekten, mutlaka yeniden mi halkedileceğiz (yaratılacağız)?” sözleri acayiptir (şaşılacak şeydir). İşte onlar, Rab’lerini inkâr eden kimselerdir. Ve işte onlar, boyunlarında demir halkalar olanlardır ve işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalanlardır.

RA'D SURESİ 5. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

İlle de (hala nasıl inkar edebildiklerine) şaşacaksan, asıl onların şu sözüne şaş: "Ne yani, şimdi biz toprak olup gittikten sonra yeni bir yaratılışın muhattabı mı olacağız?!" Onların inkar ettikleri aslında Rableridir. İşte (hesap verme sorumluluğunu reddeden) bu tipler, boyunlarında tutsaklık tasması taşıyanlardır: İşte onlardır ateş yaranı; onlar orada yerleşip kalacak olanlardır.

Mustafa İslamoğlu