Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.


وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِ وَقَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِمُ الْمَثُلاَتُ وَإِنَّ رَبَّكَ لَذُو مَغْفِرَةٍ لِّلنَّاسِ عَلَى ظُلْمِهِمْ وَإِنَّ رَبَّكَ لَشَدِيدُ الْعِقَابِ ﴿٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yesta'cilûne-ke bi es seyyieti kable el haseneti ve kad halet min kabli-him el mesulâtu
(mesuletun)
ve inne rabbe-ke le zû magfiratin li en nâsi alâ zulmi-him ve inne rabbe-ke le şedîdu el ıkâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yesta'cilûne-ke ve senden acele (acil) istiyorlar
bi es seyyieti kötülüğü
kable el haseneti iyilikten önce
ve kad ve oldu
halet gelip geçti
min kabli-him onlardan önce
el mesulâtu
(mesuletun)
cezalar
: (ceza)
ve inne ve muhakkak
rabbe-ke senin Rabbin
le zû mutlaka sahiptir
magfiratin mağfiret
li en nâsi insanlar için
alâ zulmi-him onların zulümlerine karşılık
ve inne ve muhakkak
rabbe-ke senin Rabbin
le şedîdu el ıkâbi mutlaka ikabı (azabı, cezası) çok şiddetli

Ve onlardan önce birçok cezalar gelip geçmiş olduğu halde, senden haseneden önce seyyiati (iyilikten önce kötülüğü) acele istiyorlar. Ve muhakkak ki; senin Rabbin, insanlar için, onların zulümlerine karşı mağfiret sahibidir. Ve muhakkak ki; Rabbinin ikabı elbette çok şiddetlidir.

RA'D SURESİ 6. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Şaşılacak bir yanları da, güzellik ve mutluluk dururken, kötülüğü çarçabuk istemeleridir. Halbuki kendilerinden önce, ibret olacak nice cezalar gelip geçmiştir. (Niçin onlardan ibret almazlar?). Doğrusu senin Rabbin insanların zulümlerine karşı yine de mağfiret sahibidir. Bununla beraber unutmayın ki O cezalandırdığında da cezası çetindir.

Suat Yıldırım