SÂFFÂT SURESİ 104. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
وَنَادَيْنَاهُ أَنْ يَا إِبْرَاهِيمُ ﴿١٠٤﴾
SÂFFÂT SURESİ 104. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve nâdeynâ-hu en | ve biz ona nida ettik, seslendik |
yâ ibrâhîmu | ey İbrâhîm |
Ve ona "Ey İbrâhîm!" diye nida ettik (seslendik).
SÂFFÂT SURESİ 104. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(103-104) Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: “Ey İbrahim!”
Diyanet İşleri
Ve biz, ona ey İbrâhim diye nidâ etmiştik.
Abdulbaki Gölpınarlı
Biz ona: "Ey İbrahim!" diye seslendik.
Adem Uğur
Biz Ona: "Ey İbrahim!" diye seslendik.
Ahmed Hulusi
Ona: 'Ey İbrâhim!' diye seslendik.
Ahmet Tekin
Ona şöyle seslendik: 'Ey İbrahim!
Ahmet Varol
Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik.
Ali Bulaç
Biz de ona şöyle nida ettik: “- Ey İbrahîm!
Ali Fikri Yavuz
(103-10) 5 Boylece ikisi de Allah' a teslimiyet gosterip, babasi oglunu alni uzerine yatirinca Biz: «Ey Ibrahim! Ruyayi gercek yaptin; iste biz iyi davrananlari boylece mukafatlandiririz» diye seslendik.
Bekir Sadak
(104-105) Biz de Ona şöyle seslendik : Ey İbrâhim! Rüyayı cidden gerçekleşirdin. Şüphesiz biz, iyiliği, güzelliği, yararlı işleri huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız.
Celal Yıldırım
(103-105) Böylece ikisi de Allah' a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alnı üzerine yatırınca Biz: 'Ey İbrahim! Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafatlandırırız' diye seslendik.
Diyanet İşleri (eski)
(103-106) Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.
Diyanet Vakfi
Kendisine, 'İbrahim!' diye seslendik,
Edip Yüksel
Ve şöyle ona nida ettik: ya İbrahim!
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve ona şöyle seslendik: «Ey İbrahim!
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Biz de ona şöyle seslendik: «Ey İbrahim!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Biz ona «Ey İbrahim» diye seslendik.
Seyyid Kutub
Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik.
Gültekin Onan
(104-105) Biz ona: «Yâ Ibrâhîm, rü'yâna sadâkat gösterdin. Şübhesiz ki biz iyi hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız» diye nida etdik.
Hasan Basri Çantay
(103-106) Böylece (ikisi de) teslîm olup (İbrâhîm) onu alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde, yanı) üzerine yere yatırınca, artık ona: 'Ey İbrâhîm! Hakikaten rüyâya sadâkat gösterdin! İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. Şübhesiz ki bu, gerçekten apaçık bir imtihandır!' diye seslendik.
Hayrat Neşriyat
Biz, ona şöyle seslendik: Ey İbrahim;
İbni Kesir
kendisine seslendik: "Ey İbrahim,
Muhammed Esed
Ve O'na: «Ya İbrahim!» diye nidâ ettik ki,
Ömer Nasuhi Bilmen
Biz ona: "Yâ İbrahim!" diye seslendik.
Ömer Öngüt
-Ey İbrahim! diye seslendik.
Şaban Piriş
(103-105) Her ikisi de Allah’ın emrine teslim olup, İbrâhim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrâhim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz!
Suat Yıldırım
Biz ona: "İbrâhim!" diye ünledik.
Süleyman Ateş
Biz ona: «Ey İbrahim» diye seslendik.
Tefhim-ul Kuran
O zaman Biz 'Ey İbrahim,' diye seslendik.
Ümit Şimşek
Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"
Yaşar Nuri Öztürk
kendisine seslendik: Ey İbrahim!
Abdullah Parlıyan
(104-105) Biz ona şöyle seslendik: “Ey İbrâhim! Sen kesinlikle rüyanı doğruladın. İşte biz, iyileri böyle ödüllendiririz.”
Bayraktar Bayraklı
(103-105) Böylece ikisi de teslim olup (babası, İsmail'i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. Biz de ona: “Ey İbrahim! Rüyanın hükmünü yerine getirdin (imtihanı kazandın)” dedik. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.”
Cemal Külünkoğlu
Biz ona, “Ey İbrahim!” diye seslendik.
Kadri Çelik
“Ey İbrahim” diye seslendik;
Ali Ünal
Biz ona: “Ey İbrahim!” diye seslendik.
Harun Yıldırım
Biz kendisine "Ey İbrahim!" diye seslendik:
Mustafa İslamoğlu
Ve biz de: “Ey İbrahim!” diye ona seslendik.
Sadık Türkmen
“Ey İbrahim” diye seslendik.
İlyas Yorulmaz
Ve ona "Ey İbrâhîm!" diye nida ettik (seslendik).
İmam İskender Ali Mihr