Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


وَنَجَّيْنَاهُمَا وَقَوْمَهُمَا مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ ﴿١١٥﴾


SÂFFÂT SURESİ 115. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve necceynâ-humâ ve kavme-humâ min el kerbi el azîmi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve necceynâ-humâ ve ikisini kurtardık
ve kavme-humâ ve ikisinin kavmi
min ...'den, ...'dan
el kerbi el azîmi büyük üzüntü

Ve ikisini ve onların kavimlerini kerbil azîmden (büyük üzüntüden) kurtardık.

SÂFFÂT SURESİ 115. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Diyanet İşleri

İkisini ve kavimlerini, büyük bir sıkıntıdan kurtardık.

Abdulbaki Gölpınarlı

Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Adem Uğur

O ikisini ve onların kavimlerini aziym tasadan kurtardık.

Ahmed Hulusi

Onları ve kavimlerini, büyük sıkıntılardan, kölelik felâketinden kurtardık.

Ahmet Tekin

Onları da kavimlerini de o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Ahmet Varol

Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.

Ali Bulaç

Hem kendilerini, hem (kendilerine iman eden) kavimlerini o büyük felâketten, (suda boğulmaktan) kurtardık.

Ali Fikri Yavuz

Ikisini ve milletlerini buyuk bir sikintidan kurtarmistik.

Bekir Sadak

İkisini de, milletlerini de büyük bir sıkıntı ve üzüntüden kurtardık.

Celal Yıldırım

İkisini ve milletlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.

Diyanet İşleri (eski)

Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Diyanet Vakfi

İkisini ve halklarını o büyük felaketten kurtardık.

Edip Yüksel

Hem kendilerini ve kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık

Elmalılı Hamdi Yazır

Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Onları ve kavimlerini büyük sıkıntılardan kurtardık.

Seyyid Kutub

Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.

Gültekin Onan

Hem onlar, hem kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Hasan Basri Çantay

Çünki kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan (Fir'avun’un işkencesinden)kurtardık.

Hayrat Neşriyat

O ikisini de, kavimlerini de büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.

İbni Kesir

onları ve kavimlerini büyük bir (kölelik) felaket(in)den kurtardık,

Muhammed Esed

(114-115) Andolsun ki, Mûsa ve Harun üzerine de ihsanda bulunduk. Ve ikisini de ve kavimlerini de pek büyük bir gamdan kurtardık.

Ömer Nasuhi Bilmen

Hem onları hem kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Ömer Öngüt

O ikisini ve kavimlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.

Şaban Piriş

Onları da, milletlerini de müthiş bir gaileden kurtardık.

Suat Yıldırım

Onları ve kavimlerini büyük sıkıntıdan kurtardık.

Süleyman Ateş

Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.

Tefhim-ul Kuran

Her ikisini ve kavmini o büyük dertten kurtardık.

Ümit Şimşek

Onları ve toplumlarını büyük sıkıntıdan kurtardık.

Yaşar Nuri Öztürk

O ikisini ve kavimlerini, büyük bir felaket olan Firavuna kölelikten kurtardık.

Abdullah Parlıyan

O ikisini ve kavimlerini, o büyük felaketten kurtardık.

Bayraktar Bayraklı

İkisini ve kavimlerini, büyük bir sıkıntıdan kurtardık.

Cemal Külünkoğlu

Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.

Kadri Çelik

Her ikisini de, onların halkını da o dehşetli (kölelik ve işkence) musibetinden kurtardık.

Ali Ünal

Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

Harun Yıldırım

o ikisini ve onların kavmini büyük bir musibetten kurtarmıştık;

Mustafa İslamoğlu

O ikisini ve kavimlerini büyük sıkıntıdan kurtardık.

Sadık Türkmen

İkisini ve kavimlerini büyük bir beladan kurtardık.

İlyas Yorulmaz

Ve ikisini ve onların kavimlerini kerbil azîmden (büyük üzüntüden) kurtardık.

İmam İskender Ali Mihr