SÂFFÂT SURESİ 47. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
لَا فِيهَا غَوْلٌ وَلَا هُمْ عَنْهَا يُنزَفُونَ ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lâ
fîhâ
gavlun
ve lâ hum
an-hâ
yunzefûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâ | yok, olmaz |
fîhâ | onun içinde |
gavlun | aklı bozan, aklı gideren |
ve lâ hum | ve onlar olmaz |
an-hâ | ondan |
yunzefûne | sarhoş olurlar |
Onun içinde aklı gideren bir şey yoktur. Ve onlar, ondan (o maiden) sarhoş olmazlar.
SÂFFÂT SURESİ 47. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir.
Tefhim-ul Kuran