SEBE SURESİ 3. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَا تَأْتِينَا السَّاعَةُ قُلْ بَلَى وَرَبِّي لَتَأْتِيَنَّكُمْ عَالِمِ الْغَيْبِ لَا يَعْزُبُ عَنْهُ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ فِي السَّمَاوَاتِ وَلَا فِي الْأَرْضِ وَلَا أَصْغَرُ مِن ذَلِكَ وَلَا أَكْبَرُ إِلَّا فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ ﴿٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kâle
ellezîne
keferû
lâ te'tînâ
es sâatu
kul
belâ
ve rabbî
le
te'tiyenne-kum
âlimi
el gaybi
lâ ya'zubu
anhu
miskâlu
zerretin
fî es semâvâti
ve lâ
fî el ardı
ve lâ
asgaru
min zâlike
ve lâ
ekberu
illâ
(lâ illâ) fî kitâbin mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(lâ illâ) fî kitâbin mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kâle | ve dedi |
ellezîne | o kimseler, onlar |
keferû | kâfir oldular, inkâr ettiler |
lâ te'tînâ | bize gelmez |
es sâatu | o saat (kıyâmet saati) |
kul | de ki |
belâ | hayır |
ve rabbî | ve Rabbim |
le | mutlaka |
te'tiyenne-kum | size gelecek (getirecek) |
âlimi | bilen |
el gaybi | gayb, görünmeyen |
lâ ya'zubu | gizli kalmaz, kalamaz |
anhu | ondan |
miskâlu | miskal, ağırlık, miktar |
zerretin | zerre, en küçük parça |
fî es semâvâti | semalarda |
ve lâ | ve yoktur, olmaz |
fî el ardı | yeryüzünde, yerde |
ve lâ | ve yoktur, olmaz |
asgaru | daha küçük |
min zâlike | bundan |
ve lâ | ve yoktur, olmaz |
ekberu | daha büyük |
illâ
(lâ illâ) |
hariç
: (hariç değil, hariç olmaz, hariç olmamak üzere) |
fî kitâbin | kitapta, kitabın içinde |
mubînin | açıkça, apaçık |
Ve kâfirler: "O saat (kıyâmet) bize gelmeyecek." dediler. De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbim, mutlaka onu size getirecektir. Göklerde ve yerde zerre kadar (bir şey bile) O’ndan gizli kalamaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü dahi hariç olmamak üzere Kitab-ı Mübın (Apaçık Kitab)'ın içindedir."
SEBE SURESİ 3. Ayeti Süleyman Ateş Meali
İnkâr edenler: "O Sâ'at bize gelmez," dediler. De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca bir şey, O'ndan gizli kalmaz. Ne bundan küçük, ne de bundan büyük hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitapta bulunmasın.
Süleyman Ateş