Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


وَقَالُوا آمَنَّا بِهِ وَأَنَّى لَهُمُ التَّنَاوُشُ مِن مَكَانٍ بَعِيدٍ ﴿٥٢﴾


SEBE SURESİ 52. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâlû âmennâ bihî ve ennâ lehum et tenâvuşu min mekânin baîdin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâlû ve dediler
âmennâ biz îmân ettik
bihî ona
ve ennâ ve nasıl olur
lehum onlar, onların
et tenâvuşu elde etmek
min mekânin bir mekândan, yerden
baîdin uzak

Ve "O’na îmân ettik." dediler. (Hidayete) uzak bir yerden (dalâletten) onlar (îmânı) nasıl elde ederler?

SEBE SURESİ 52. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(Azabı görünce), “ona inandık derler” ama onlar için, artık uzak bir yerden (dünyadan) iman elde etmek nasıl mümkün olur?

Diyanet İşleri

Ve diyecekler ki: İnandık ona, fakat bu uzak bir yerde nereden îmana kavuşacaklar, ondan faydalanacaklar?

Abdulbaki Gölpınarlı

(İş işten geçtikten sonra:) "Ona inandık" demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?

Adem Uğur

"O'na (hakikatimizde olarak) iman ettik" dediler. . . (Öyle olsaydı) bu uzaklık nasıl oluşurdu ki!

Ahmed Hulusi

İş işten geçtikten sonra:
'Ona iman ettik' demişlerdir. Uzak bir yerden, ulaşılması mümkün olmayan bir yerden imana el uzatmak, ona kavuşmak, onlar için ne mümkün!

Ahmet Tekin

'Ona inandık' derler. Ama onlar için, uzak bir yerden [3] (imana) ulaşmak nerede?

Ahmet Varol

"Biz O'na iman ettik" derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?

Ali Bulaç

(Ve azabı gördükleri zaman): “-Biz O’na= Hz. Muhammed’e (s.a.v.) iman ettik.” demektedirler; fakat uzak bir yerden (ahiretten) tevbe etmek nerede?

Ali Fikri Yavuz

(51-52) Onlari korktuklari zaman bir gorsen; artik kurtulus yoktur; cehenneme yakin bir yerde yakalanmislardir. O zaman, «Allah'a inandik» derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasil kolayca ulasirlar?

Bekir Sadak

«Biz O'na imân ettik» derler. Ama uzak bir yerden (Âhiret'ten imâna) el sunmak (Dünya'ya yeniden döndürülmek) onlara nereden?

Celal Yıldırım

(51-52) Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, 'Allah'a inandık' derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar?

Diyanet İşleri (eski)

(İş işten geçtikten sonra:) «Ona inandık» demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?

Diyanet Vakfi

'Ona inandık,' derler. Uzak bir yerden ona nasıl ulaşabilirler?

Edip Yüksel

Ve «iyman ettik ona» demektedirler, fakat onlara uzak yerden el sunmak nerede?

Elmalılı Hamdi Yazır

Ve: «O'na iman ettik!» demektedirler, fakat onlara uzak yerden el sunmak nerede?

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Ve: «O'na iman ettik» demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulaşabilmek) nerede?

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O'na inandık derler, ama artık iyice uzağında kaldıkları imanı nasıl yakalayacaklardır?

Seyyid Kutub

"Biz O'na inandık" derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?

Gültekin Onan

«Ona îman etdik» demişlerdir. Fakat onlar için (dünyâye) uzak (kalmış) bir yerden (tevbeye) el sunmak nerede?.

Hasan Basri Çantay

Artık (iş işten geçtikten sonra): 'Ona (Muhammed’e) îmân ettik' demişlerdir. Fakat uzak bir yerden (âhiret âleminden, dünyada olması gereken îmânı) elde etmek, onlar için nasıl (mümkün) olur?

Hayrat Neşriyat

O'na inandık demişlerdir. Ama uzak bir yerden nasıl kolayca imana ulaşılır?

İbni Kesir

ve (görsen, nasıl) "Biz (şimdi) ona inandık!" diye yalvarırlar fakat nasıl bu kadar uzaktan (kurtuluşa) ere(ceklerini ümit ede)bilirler?

Muhammed Esed

Ve demiş olurlar ki, ona imân ettik. Fakat onlara uzak bir yerden el sunmak nerede?

Ömer Nasuhi Bilmen

"Ona inandık!" demektedirler. Amma uzak yerden el sunmak (dünyaya yeniden döndürülmek) nasıl mümkün olur?

Ömer Öngüt

-Ona inandık, derler. Bu kadar uzak yerden ona nasıl ulaşılır? (İnanmak neye yarar?)

Şaban Piriş

İş işten geçtikten sonra "Peygambere inandık." demektedirler; ama uzak yerden, ta dünyadan imanı nasıl alabilsinler?

Suat Yıldırım

"Ona inandık" demektedirler, ama uzak yerden (tâ dünyâdan imanı) nasıl alabilsinler?

Süleyman Ateş

«Biz O'na iman ettik» derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?

Tefhim-ul Kuran

'Ona iman ettik' demektedirler. Ama o kadar uzaktan imana el atmak ne mümkün?

Ümit Şimşek

"Ona inandık!" dediler. Ama nasıl mümkün olur onlar için imana ulaşmak o uzak yerden!

Yaşar Nuri Öztürk

İş işten geçtikten sonra o gün: “Biz O'na iman ettik” derler; ama uzak yerden, yani dünyaya tekrar dönüp kurtuluşa ermeleri onlar için ne mümkün.

Abdullah Parlıyan

Onlar o zaman, “Gerçeğe inandık” derler. Uzak bir yerden ona nasıl ulaşacaklar?

Bayraktar Bayraklı

(Azabı gördükleri zaman:) “Biz O'na (Peygamber'e) inandık” derler. Ama iyice uzağında kaldıkları (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imanı nasıl yakalayacaklar?

Cemal Külünkoğlu

“Biz ona (Kur'an'a) iman ettik” derler; ancak onu uzak bir yerden (berzahtan dünyaya) nasıl uzanıp alacaklar ki?

Kadri Çelik

İş işten geçtikten sonra, “Ona (Kur’ân’a) inandık!” derler. Ama, bu kadar uzak bir mevkiden imana ve kurtuluşa ulaşmayı artık nasıl ümit edebilirler ki?!

Ali Ünal

"Ona inandık" demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?

Harun Yıldırım

İşte onlar (o zaman) "Biz ona inandık!" diye haykırırlar. Ama bunca uzak mesafeden (kurtuluşa) zahmetsizce ulaşmak nasıl ve nereden mümkün olacak?

Mustafa İslamoğlu

Ve: “o’na iman ettik” dediler. Onlar için uzak bir yerden imana ulaşmak, nasıl mümkün olur ki?

Sadık Türkmen

“O'na (Allah'a) iman ettik” dediler. Fakat kurtulmaları çok uzak olduğu halde, onların nasıl bir kurtuluş ümitleri olabilir ki?

İlyas Yorulmaz

Ve "O’na îmân ettik." dediler. (Hidayete) uzak bir yerden (dalâletten) onlar (îmânı) nasıl elde ederler?

İmam İskender Ali Mihr