TÂRIK SURESİ Edip Yüksel Meali
Mekke döneminde inmiştir. 17 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “et-Târık” kelimesinden almıştır. Târık, şiddetle çarpan, vuran, gece gelen şey demektir.
وَالسَّمَاء وَالطَّارِقِ ﴿١﴾
86/TÂRIK SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ves semâi vet târık(târıkı).
Göğe ve Tarık'a andolsun.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ ﴿٢﴾
86/TÂRIK SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ edrâke mât târık(târıku).
Tarık'ın ne olduğunu bilir misin?
النَّجْمُ الثَّاقِبُ ﴿٣﴾
86/TÂRIK SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): En necmus sâkıb(sâkıbu).
Parlak yıldızdır.
إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ﴿٤﴾
86/TÂRIK SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): İn kullu nefsin lemmâ aleyhâ hâfız(hâfızun).
Her kişinin üzerinde mutlaka bir koruyucu vardır.
فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ مِمَّ خُلِقَ ﴿٥﴾
86/TÂRIK SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Felyanzuril insânu mimme hulıka.
İnsan neden yaratılmış olduğuna bir baksın.
خُلِقَ مِن مَّاء دَافِقٍ ﴿٦﴾
86/TÂRIK SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Hulika min mâin dâfikın.
Atılan bir sıvıdan yaratıldı.
يَخْرُجُ مِن بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ ﴿٧﴾
86/TÂRIK SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yahrucu min beynis sulbi vet terâib(terâibi).
Omurga ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
إِنَّهُ عَلَى رَجْعِهِ لَقَادِرٌ ﴿٨﴾
86/TÂRIK SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehu alâ rac’ıhî le kâdir(kâdirun).
Kuşkusuz O, onu diriltmeğe gücü yetendir.
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ ﴿٩﴾
86/TÂRIK SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme tubles serâir(serâiru).
Gizemlerin ortaya çıkarılacağı gün.
فَمَا لَهُ مِن قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ ﴿١٠﴾
86/TÂRIK SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe mâ lehu min kuvvetin ve lâ nâsır(nâsırın).
Onun ne bir gücü ne de bir yardımcısı olmayacaktır.
وَالسَّمَاء ذَاتِ الرَّجْعِ ﴿١١﴾
86/TÂRIK SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ves semâi zâtir rac’ı.
Geri çeviren göğe andolsun,
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ ﴿١٢﴾
86/TÂRIK SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel ardı zâtis sad’ı.
Ve yarılan yeryüzüne andolsun ki,
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ ﴿١٣﴾
86/TÂRIK SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehu le kavlun faslun.
Bu, ayırdedici bir sözdür.
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ ﴿١٤﴾
86/TÂRIK SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ huve bil hezli.
Şakaya alınamaz.
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا ﴿١٥﴾
86/TÂRIK SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehum yekîdûne keydâ(keyden).
Onlar bir plan kuruyor.
وَأَكِيدُ كَيْدًا ﴿١٦﴾
86/TÂRIK SURESİ-16. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ekîdu keydâ(keyden).
Ben de bir plan kuruyorum.
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا ﴿١٧﴾
86/TÂRIK SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ(ruveyden).
Öyleyse inkarcılara az bir süre daha tanı.