TEKVÎR SURESİ Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “küvviret” fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, dürmek demektir.
إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ ﴿١﴾
81/TEKVÎR SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): İzâş şemsu kuvvirat.
Güneş büzüldüğü zaman,
وَإِذَا النُّجُومُ انكَدَرَتْ ﴿٢﴾
81/TEKVÎR SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izân nucûmunkederat.
Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman,
وَإِذَا الْجِبَالُ سُيِّرَتْ ﴿٣﴾
81/TEKVÎR SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâl cibâlu suyyirat.
Dağlar yürütüldüğü zaman,
وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ ﴿٤﴾
81/TEKVÎR SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâl ışâru uttılet.
On aylık gebe develer başı boş bırakıldığı zaman,
وَإِذَا الْوُحُوشُ حُشِرَتْ ﴿٥﴾
81/TEKVÎR SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâl vuhûşu huşirat.
Vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman,
وَإِذَا الْبِحَارُ سُجِّرَتْ ﴿٦﴾
81/TEKVÎR SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâl bihâru succirat.
Denizler kaynatıldığı zaman,
وَإِذَا النُّفُوسُ زُوِّجَتْ ﴿٧﴾
81/TEKVÎR SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izân nufûsu zuvvicet.
Nefisler çiftleştirildiği zaman.
وَإِذَا الْمَوْؤُودَةُ سُئِلَتْ ﴿٨﴾
81/TEKVÎR SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâl mev’ûdetu suilet.
Ve sorulduğu zaman o diri diri toprağa gömülen kıza:
بِأَيِّ ذَنبٍ قُتِلَتْ ﴿٩﴾
81/TEKVÎR SURESİ-9. AYET (Meâlleri Kıyasla): Bi eyyi zenbin kutilet.
"Hangi günâh(ı) yüzünden öldürüldü?" diye.
وَإِذَا الصُّحُفُ نُشِرَتْ ﴿١٠﴾
81/TEKVÎR SURESİ-10. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâs suhufu nuşirat.
(Amel) defterler(i) açılıp yayıldığı zaman,
وَإِذَا السَّمَاء كُشِطَتْ ﴿١١﴾
81/TEKVÎR SURESİ-11. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâs semâu kuşitat.
Gök sıyrılıp açıldığı zaman,
وَإِذَا الْجَحِيمُ سُعِّرَتْ ﴿١٢﴾
81/TEKVÎR SURESİ-12. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâl cahîmu su’ırat.
Cehennem alevlendirildiği zaman,
وَإِذَا الْجَنَّةُ أُزْلِفَتْ ﴿١٣﴾
81/TEKVÎR SURESİ-13. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve izâl cennetu uzlifet.
Cennet yaklaştırıldığı zaman,
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا أَحْضَرَتْ ﴿١٤﴾
81/TEKVÎR SURESİ-14. AYET (Meâlleri Kıyasla): Alimet nefsun mâ ahdarat.
Her can, ne yapıp getirdiğini bilir.
فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ ﴿١٥﴾
81/TEKVÎR SURESİ-15. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi).
Yoo, yemin ederim o geri kalıp gizlenenlere;
الْجَوَارِ الْكُنَّسِ ﴿١٦﴾
81/TEKVÎR SURESİ-16. AYET (Meâlleri Kıyasla): El cevâril kunnes(kunnesi).
Akıp gidenlere, dönüp saklananlara,
وَاللَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ ﴿١٧﴾
81/TEKVÎR SURESİ-17. AYET (Meâlleri Kıyasla): Vel leyli izâ as’as(as’ase).
Sırtını dönen geceye,
وَالصُّبْحِ إِذَا تَنَفَّسَ ﴿١٨﴾
81/TEKVÎR SURESİ-18. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ves subhı izâ teneffes(teneffese).
Soluk almağa başlayan sabaha,
إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ ﴿١٩﴾
81/TEKVÎR SURESİ-19. AYET (Meâlleri Kıyasla): İnnehu le kavlu resûlin kerimin.
(Andolsun bunlara) Ki o, değerli bir elçinin (Cebrâil'in) sözüdür.
ذِي قُوَّةٍ عِندَ ذِي الْعَرْشِ مَكِينٍ ﴿٢٠﴾
81/TEKVÎR SURESİ-20. AYET (Meâlleri Kıyasla): Zî kuvvetin inde zîl arşi mekîn(mekînin).
(O elçi,) Güçlüdür, Arşın sâhibi (Allâh) katında yücedir.
مُطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ ﴿٢١﴾
81/TEKVÎR SURESİ-21. AYET (Meâlleri Kıyasla): Mutâın semme emîn(emînin).
Orada (kendisine) itâ'at edilen, güvenilendir.
وَمَا صَاحِبُكُم بِمَجْنُونٍ ﴿٢٢﴾
81/TEKVÎR SURESİ-22. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ sâhıbukum bi mecnûn(mecnûnin).
Arkadaşınız cinli değildir.
وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ ﴿٢٣﴾
81/TEKVÎR SURESİ-23. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve lekad raâhu bil ufukıl mubîn(mubîni).
Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ ﴿٢٤﴾
81/TEKVÎR SURESİ-24. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ huve alâl gaybi bi danîn(danînin).
O, gayb hakkında (verdiği haberlerden dolayı) suçlanamaz.
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ ﴿٢٥﴾
81/TEKVÎR SURESİ-25. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ huve bi kavli şeytânin racîm( racîmin).
O (Kur'ân) kovulmuş şeytânın sözü değildir.
فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ ﴿٢٦﴾
81/TEKVÎR SURESİ-26. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe eyne tezhebûn(tezhebûne).
O halde nereye gidiyorsunuz?
إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ ﴿٢٧﴾
81/TEKVÎR SURESİ-27. AYET (Meâlleri Kıyasla): İn huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).
O, âlemlere öğüttür.
لِمَن شَاء مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ ﴿٢٨﴾
81/TEKVÎR SURESİ-28. AYET (Meâlleri Kıyasla): Li men şâe minkum en yestekîm(yestekîme).
Aranızdan doğru hareket etmek isteyen için;
وَمَا تَشَاؤُونَ إِلَّا أَن يَشَاء اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ ﴿٢٩﴾
81/TEKVÎR SURESİ-29. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve mâ teşâûne illâ en yeşâallâhu rabbul âlemîn(âlemîne).
Âlemlerin Rabbi Allâh dilemedikçe siz dileyemezsiniz.