Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَمَا مَنَعَهُمْ أَن تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَاتُهُمْ إِلاَّ أَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِاللّهِ وَبِرَسُولِهِ وَلاَ يَأْتُونَ الصَّلاَةَ إِلاَّ وَهُمْ كُسَالَى وَلاَ يُنفِقُونَ إِلاَّ وَهُمْ كَارِهُونَ ﴿٥٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ menea-hum en tukbele min-hum nefekâtu-hum illâ enne-hum keferû bi allâhi ve bi resûli-hi ve lâ ye'tûne es salâte illâ ve hum kusâlâ ve lâ yunfikûne illâ ve hum kârihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ ve şey
menea-hum onları men eden
en tukbele kabul edilmesi
min-hum onlardan
nefekâtu-hum onların infâkleri
illâ ancak, ...’den başka
enne-hum onların olmaları sebebiyle, çünkü onlar
keferû inkâr ettiler
bi allâhi Allah'ı
ve bi resûli-hi ve onun resûlünü
ve lâ ye'tûne es salâte ve namaza gelmezler
illâ ancak, ...den başka
ve hum onlar
kusâlâ tembel tembel, üşenerek
ve lâ yunfikûne ve infâk etmezler
illâ ancak, ...den başka
ve hum ve onlar
kârihûne kerih görenler, hoşlanmayanlar, istemeyenler

Ve onların infâklerinin, onlardan kabul edilmesine mani olan şey, ancak Allah’ı ve O’nun resûllerini inkâr etmeleri ve namaza üşenerek gelmeleri ve onların ancak kerih görerek infâk etmeleridir.

TEVBE SURESİ 54. Ayeti Muhammed Esed Meali

Onların yaptığı harcamaların kendilerinden (bir iyilik olarak) kabul edilmesinde biricik engel, onların Allahı ve Onun Elçisini tanımaktan kaçınır bir eğilim göstermeleri, (dolayısıyla) namaza ancak üşene üşene katılmaları ve (iyi amaçlar için) ancak gönülsüzce harcamalarıdır.

Muhammed Esed