TEVBE SURESİ 7. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
كَيْفَ يَكُونُ لِلْمُشْرِكِينَ عَهْدٌ عِندَ اللّهِ وَعِندَ رَسُولِهِ إِلاَّ الَّذِينَ عَاهَدتُّمْ عِندَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فَمَا اسْتَقَامُواْ لَكُمْ فَاسْتَقِيمُواْ لَهُمْ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ ﴿٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
keyfe | nasıl |
yekûnu | olur |
li el muşrikîne | müşrikler için |
ahdun | ahd |
inde allâhi | Allah'ın yanında |
ve inde resûli-hi | ve onun resûlünün yanında |
illâllezîne (illâ ellezîne) | o kimseler hariç, müstesna |
âhedtum | ahdleştiğiniz, ahd aldığınız |
inde el mescidi el harâmi | Mescid-i Haram yanında |
fe mâstekâmû (fe mâ estekâmû) | artık o şeyi (verdikleri ahdlerini) ikâme ederler (ahdlerini tutarlar) |
lekum | size, sizin için |
festekîmû (fe ıstekîmû) | o taktirde siz de ikâme edin (ahdinizi yerine getirin) |
lehum | onlara, onlar için |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
yuhıbbu | sever |
el muttekîne | takva sahiplerini |
Allah’ın ve O’nun Resûl'ünün yanında müşriklerin nasıl bir ahdi olur? Mescid-i Haram yanında ahd aldığınız kimseler müstesna. Artık sizin için ikâme ettikleri şeyde (ahdlerini tutarlarsa) siz de onlar için ikâme edin (ahdinizi yerine getirin). Muhakkak ki Allah; takva sahiplerini sever.
TEVBE SURESİ 7. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Müşriklerin Allah yanında ve Peygamberi yanında nasıl bir sözleşme ve anlaşmaları olabilir? Ancak Mescid-i Haram yanında anlaştıklarınız müstesna ; onlar size karşı doğru davrandıkça siz de (mevcut anlaşma hükümlerine uyarak) kendilerine karşı doğru davranın. Şüphesiz ki Allah (sözleşme ve anlaşmalara bağlı kalıp hıyanet ve döneklikte bulunmaktan) sakınanları sever.
Celal Yıldırım