Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


كَيْفَ يَكُونُ لِلْمُشْرِكِينَ عَهْدٌ عِندَ اللّهِ وَعِندَ رَسُولِهِ إِلاَّ الَّذِينَ عَاهَدتُّمْ عِندَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فَمَا اسْتَقَامُواْ لَكُمْ فَاسْتَقِيمُواْ لَهُمْ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ ﴿٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

keyfe yekûnu li el muşrikîne ahdun inde allâhi ve inde resûli-hi illâllezîne (illâ ellezîne) âhedtum inde el mescidi el harâmi fe mâstekâmû (fe mâ estekâmû) lekum festekîmû (fe ıstekîmû) lehum inne allâhe yuhıbbu el muttekîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
keyfe nasıl
yekûnu olur
li el muşrikîne müşrikler için
ahdun ahd
inde allâhi Allah'ın yanında
ve inde resûli-hi ve onun resûlünün yanında
illâllezîne (illâ ellezîne) o kimseler hariç, müstesna
âhedtum ahdleştiğiniz, ahd aldığınız
inde el mescidi el harâmi Mescid-i Haram yanında
fe mâstekâmû (fe mâ estekâmû) artık o şeyi (verdikleri ahdlerini) ikâme ederler (ahdlerini tutarlar)
lekum size, sizin için
festekîmû (fe ıstekîmû) o taktirde siz de ikâme edin (ahdinizi yerine getirin)
lehum onlara, onlar için
inne allâhe muhakkak ki Allah
yuhıbbu sever
el muttekîne takva sahiplerini

Allah’ın ve O’nun Resûl'ünün yanında müşriklerin nasıl bir ahdi olur? Mescid-i Haram yanında ahd aldığınız kimseler müstesna. Artık sizin için ikâme ettikleri şeyde (ahdlerini tutarlarsa) siz de onlar için ikâme edin (ahdinizi yerine getirin). Muhakkak ki Allah; takva sahiplerini sever.

TEVBE SURESİ 7. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

Şirk koşan kimselerin Allah'la ve O'nun Elçi'siyle anlaşma yapmaları nasıl mümkün olabilir ki! Ne var ki sizin Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle anlaşma yaptığınız kimseler hariç; onlar size verdikleri söze sadık kaldıkları sürece siz de onlara verdiğiniz söze sadık kalın: unutmayın ki Allah sorumlu davrananları sever.

Mustafa İslamoğlu