TEVBE SURESİ 90. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَجَاء الْمُعَذِّرُونَ مِنَ الأَعْرَابِ لِيُؤْذَنَ لَهُمْ وَقَعَدَ الَّذِينَ كَذَبُواْ اللّهَ وَرَسُولَهُ سَيُصِيبُ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٩٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve câe
el muazzirûne
min el a'râbi
lî yu'zene
lehum
kaade
ellezîne kezebû allâhe
ve resûle-hu
se yusîbu
ellezîne keferû
min-hum
azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve câe | ve geldi |
el muazzirûne | özür beyan edenler, bahane edenler |
min el a'râbi | bedevî Araplardan, göçebe yaşayan Araplardan |
lî yu'zene | izin verilmesi için |
lehum | onlara |
kaade | oturdu (geri kaldı) |
ellezîne kezebû allâhe | Allah'a yalan söyleyenler |
ve resûle-hu | ve onun resûlü |
se yusîbu | isabet edecek |
ellezîne keferû | kâfir olanlar |
min-hum | onlardan |
azâbun elîmun | elîm (acı) azap |
Ve bedevî Araplar’dan onlara izin verilmesi için özür beyan edenler ve Allah’a ve O’nun Resûl’üne yalan söyleyerek oturup, (geri) kalan kimseler geldiler. Onlardan kâfir olanlara elîm (acı) azap isabet edecek.
TEVBE SURESİ 90. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali
Bedevilerden özür bahane edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Resulüne yalan söyleyenler de oturdular kaldılar. Bunlardan kâfir olanlara acıklı bir azap isabet edecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)