Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.


وَالْبَحْرِ الْمَسْجُورِ ﴿٦﴾


TÛR SURESİ 6. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve el bahri el mescûri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve andolsun
el bahri deniz
el mescûri dolmuş, dolu olan, hapsedilmiş (yayılması önlenmiş)

Dolu denize andolsun.

TÛR SURESİ 6. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

Diyanet İşleri

Ve taşkın, coşkun, dalgalanıp duran denize.

Abdulbaki Gölpınarlı

Kaynatılmış denize (bunlara andolsun ki),

Adem Uğur

Kabarıp taşan (ilim - dalga {wave}) okyanusuna!

Ahmed Hulusi

Yanan dolu denizlere, okyanuslara andolsun!

Ahmet Tekin

Tutuşturulmuş denize, [1]

Ahmet Varol

Kabarıp, tutuşan denize,

Ali Bulaç

Taşkın denize...

Ali Fikri Yavuz

(1-7) Tur'a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir.

Bekir Sadak

Dolup kabaran (veya kaynayıp kabaran) denize and olsun ki,

Celal Yıldırım

(1-8) Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur.

Diyanet İşleri (eski)

(1-8) Tûr'a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Ma'mûr'a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.

Diyanet Vakfi

Ve kaynatılmış denize...

Edip Yüksel

bahri mescûre ki

Elmalılı Hamdi Yazır

ve kızdırılıp kaynatılmış taşkın denize ki,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Kaynatılmış denize, (andolsun ki)

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Kaynatılmış denize

Seyyid Kutub

Kabarıp, tutuşan denize,

Gültekin Onan

Dolan denize,

Hasan Basri Çantay

(6-8) Ve tutuşturulmuş denize (yemîn olsun) ki, şübhesiz Rabbinin azâbı elbette vâki'(olacak)tır; onun için hiçbir def' edici yoktur!

Hayrat Neşriyat

Dolan denize.

İbni Kesir

Kabaran denizi düşün!

Muhammed Esed

(4-7) Ve Beyt-i Mâmur'a. Ve yükseltilmiş tavana. Ve dolmuş denize kasem olsun ki, şüphe yok, Rabbinin azabı elbette vaki olacaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Kabarıp taşan denize andolsun!

Ömer Öngüt

Taşkın denize andolsun ki...

Şaban Piriş

Ağzına kadar dolu okyanusa yemin olsun ki:

Suat Yıldırım

Kaynatılmış denize (bunlara andolsun ki),

Süleyman Ateş

Kabarıp, tutuşan denize,

Tefhim-ul Kuran

Ve yakılmış denize.

Ümit Şimşek

Yemin olsun o alevlerle kaynatılıp köpürtülmüş denize,

Yaşar Nuri Öztürk

taşkın, coşkun ve dalgalanıp duran denize;

Abdullah Parlıyan

(1-6) Tûr'a, açılmış ince deride yazılı kitaba, imar edilmiş o eve; yükseltilmiş şu tavana, kabaran denize yemin olsun ki… [585][586]

Bayraktar Bayraklı

(1-8) (Musa'nın vahiy aldığı) Tur dağına, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Mamur'a (Meleklerin gökte tavaf ettikleri makama ya da Kâbe'ye), yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize yemin olsun ki, Rabbinin azabı kesin olarak gerçekleşecektir. Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.

Cemal Külünkoğlu

Kabarıp tutuşan denize.

Kadri Çelik

Ve dopdolu, (kaynatılmayı bekleyen) deniz(ler)e,

Ali Ünal

Kabarıp tutuşan denize,

Harun Yıldırım

Kükreyen taşkın deniz şahit olsun!

Mustafa İslamoğlu

Kaynayan dalgalı denize!

Sadık Türkmen

Su ile doldurulmuş denize yemin olsun ki,

İlyas Yorulmaz

Dolu denize andolsun.

İmam İskender Ali Mihr