YÛNUS SURESİ 100. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تُؤْمِنَ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَيَجْعَلُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ ﴿١٠٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ kâne
li nefsin
en tu'mine
illâ
bi izni allâhi
ve yec'alu
er ricse
alâ
ellezîne lâ ya'kılûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ kâne | ve olmadı, olmaz, olamaz |
li nefsin | bir nefs için, bir nefsin |
en tu'mine | mü'min olması |
illâ | (ancak) hariç, olmaksızın |
bi izni allâhi | Allah'ın izni ile |
ve yec'alu | ve kılar, yapar, verir |
er ricse | ceza, azap, pislik |
alâ | üzerine |
ellezîne lâ ya'kılûne | akıl etmeyen kimseler |
Ve Allah’ın izni olmaksızın, bir kimsenin (bir nefsin) mü’min olması (mümkün) olamaz. Ve (Allah), akıl etmeyen kimselerin üzerine ceza (azap) verir.
YÛNUS SURESİ 100. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Kendisini yaratan Allâh Esmâ'sının bileşimi elvermedikçe, bir nefs için iman etmek mümkün değildir! (Allâh) aklını değerlendirmeyenlerde (düşünsel) pislik meydana getirir!
Ahmed Hulusi