YÛNUS SURESİ 21. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
وَإِذَا أَذَقْنَا النَّاسَ رَحْمَةً مِّن بَعْدِ ضَرَّاء مَسَّتْهُمْ إِذَا لَهُم مَّكْرٌ فِي آيَاتِنَا قُلِ اللّهُ أَسْرَعُ مَكْرًا إِنَّ رُسُلَنَا يَكْتُبُونَ مَا تَمْكُرُونَ ﴿٢١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve izâ ezak-nâ en nâse
rahmeten
min ba'di
darrâe
messet-hum
izâ
lehum
mekrun
fî âyâti-nâ
kul allâhu
esrau
mekren
inne
rusule-nâ
yektubûne
mâ
temkurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ ezak-nâ en nâse | ve insanlara tattırdığımız zaman |
rahmeten | bir rahmet |
min ba'di | ...'den sonra |
darrâe | bir sıkıntı, bir darlık, bir zarar |
messet-hum | onlara isabet etti |
izâ | olduğu zaman |
lehum | onların |
mekrun | bir düzen, bir tuzak |
fî âyâti-nâ | âyetlerimiz hakkında |
kul allâhu | de ki Allah |
esrau | daha hızlı |
mekren | bir düzen, bir tuzak kurmak |
inne | muhakkak |
rusule-nâ | resûllerimiz, elçilerimiz |
yektubûne | yazarlar, yazıyorlar |
mâ | şeyi, şeyleri |
temkurûne | tuzaklar (düzenler) kuruyorsunuz |
Ve onlara bir sıkıntı, bir darlık isabet etmesinden sonra, insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onların âyetlerimiz hakkında tuzakları olduğu zaman (alay ettikleri ve yalanladıkları zaman) de ki: “Allah, tuzak kurmakta daha hızlıdır.” Muhakkak ki elçilerimiz kurduğunuz şey(ler)i (ne kuruyorsanız) yazıyorlar.
YÛNUS SURESİ 21. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Ve ne zaman, kendilerine dokunan bir sıkıntının ardından bu tiplere rahmet(imizden) bir parça tattırsak, derhal ayetlerimiz hakkında tuzak tezler kurgulamaya başlarlar. De ki: "Allah her türlü tuzağı seri bir biçimde (boşa çıkarır)." Dikkan edin, elçilerimiz inceden inceye tasarladığınız her şeyi kayda alıyorlar.
Mustafa İslamoğlu