40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


قَالَ مُوسَى أَتقُولُونَ لِلْحَقِّ لَمَّا جَاءكُمْ أَسِحْرٌ هَذَا وَلاَ يُفْلِحُ السَّاحِرُونَ ﴿٧٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle mûsâ e tekûlûne li el hakkı lemmâ câe-kum e sıhrun hâzâ ve lâ yuflihu es sâhırûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
mûsâ Musa (a.s)
e tekûlûne mı söylüyorsunuz, konuşuyorsunuz
li el hakkı hak için, hakkında
lemmâ câe-kum size geldiği zaman
e sıhrun bir sihir mi
hâzâ bu
ve lâ yuflihu ve felâha (kurtuluşa) ermez
es sâhırûne sihir yapanlar (sihirbazlar)

Musa (A.S) şöyle dedi: “Size hak geldiği zaman onun hakkında mı konuşuyorsunuz, bu bir sihir midir? Ve (oysa) sihirbazlar (sihir yapanlar) felâha ermez.”

YÛNUS SURESİ 77. Ayeti İlyas Yorulmaz Meali

Musa onlara “Size hak (gerçekler) geldiğinde, gerçeklere mi (bu sihirdir) diyorsunuz. Bu hakikatler sihir midir? Sihirle uğraşanlar asla kurtuluşa eremezler” dedi.

İlyas Yorulmaz