40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


فَلَمَّا أَلْقَواْ قَالَ مُوسَى مَا جِئْتُم بِهِ السِّحْرُ إِنَّ اللّهَ سَيُبْطِلُهُ إِنَّ اللّهَ لاَ يُصْلِحُ عَمَلَ الْمُفْسِدِينَ ﴿٨١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ elkav kâle mûsâ ci'tum bi-hi es sihru inne allâhe se yubtilu-hu inne allâhe lâ yuslihu amele el mufsidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ artık, olduğu zaman
elkav attılar
kâle dedi
mûsâ Musa (a.s)
şey
ci'tum getirdiğiniz, yaptığınız
bi-hi es sihru o sihir iledir, o sihirdir
inne allâhe muhakkak ki Allah
se yubtilu-hu onu bâtıl (geçersiz) kılacaktır
inne allâhe muhakkak ki Allah
lâ yuslihu ıslâh etmez, düzeltmez
amele el mufsidîne fesat çıkaranların amelini

Onlar attıkları zaman Musa (A.S) şöyle dedi: “Sizin getirdiğiniz şey sihirdir. Muhakkak ki Allah, onu bâtıl (geçersiz) kılacaktır.” Allah, muhakkak ki fesat çıkaranların amelini ıslâh etmez.

YÛNUS SURESİ 81. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Vaktâ ki attılar, Musâ bu, sizin yaptığınız dedi: sihir, her halde Allâh, onu ibtâl edecek, her halde Allah, müfsidlerin ameline salah vermez

Elmalılı Hamdi Yazır