Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ أَأَرْبَابٌ مُّتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ أَمِ اللّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ ﴿٣٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yâ sâhibeyis sicni e erbâbun muteferrikûne hayrun emillâhu (emi allâhu) el vâhıdu el kahhâru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yâ sâhibeyis sicni ey zindan arkadaşlarım
e erbâbun Rab'ler mi
muteferrikûne ayrı ayrı, birçok (tefrik edilmiş olanlar)
hayrun daha hayırlı
emillâhu (emi allâhu) yoksa, Allah mı
el vâhıdu bir tek olan, tek
el kahhâru kahhar olan (tutan, yakalayan, hakim ve gâlip olan)

Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı Rab'ler mi daha hayırlı yoksa Vahid (tek) olan, Kahhar (kahredici, hâkim ve gâlip) olan Allah mı?

YÛSUF SURESİ 39. Ayeti Celal Yıldırım Meali

(39-40) Ey zindan arkadaşlarım i (Ayrı ayrı isimler altında bir sürü) dağınık, tutarsız tanrılar mı hayırlıdır, yoksa Bir ve Kahhar olan Allah mı ? Allah'ı bırakıp taptığınız şeyler, sizin ve atalarınızın isimler uydurdukları birtakım (putlardır) ki, Allah onların (haklılığı) hakkında hiçbir belge ve kanıt indirmemiştir. Hüküm Allah'a aittir; O, ancak kendisine tapmanızı emretmiştir. İşte en sağlam ve doğru din de budur ! Ama ne var ki insanların çoğu (bu gerçeği) bilmezler.

Celal Yıldırım