Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Bu sûrede Yûsuf Peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığı anlatılmaktadır. Kur’an’da baştan sona kadar bir tek konuyu anlatan tek sûre budur.


قَالُواْ نَفْقِدُ صُوَاعَ الْمَلِكِ وَلِمَن جَاء بِهِ حِمْلُ بَعِيرٍ وَأَنَاْ بِهِ زَعِيمٌ ﴿٧٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû nefkıdu suvâa el meliki ve li men câe bi-hi hımlu beîrin ve ene bihî za'îmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
nefkıdu kaybediyoruz (kaybettiğimizi arıyoruz)
suvâa el meliki melikin (hükümdarın) su kabı
ve li men câe bi-hi ve kim onu getirirse
hımlu beîrin bir deve yükü
ve ene ve ben
bihî ona
za'îmun kefil

“Melik’in su kabını kaybettik.” dediler. Kim onu getirirse (ona) bir deve yükü (erzak) var. Ve ben, ona kefilim.

YÛSUF SURESİ 72. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Görevlilerden biri dedi ki; «Ölçü kabı olarak kullanılan kralın su tasını kaybettik. Onu geri getirene ödül olarak bir deve yükü zahire verilecek buna ben kefilim.»

Seyyid Kutub