ZİLZÂL SURESİ Harun Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 8 âyettir. Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir.
إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا ﴿١﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-1. AYET (Meâlleri Kıyasla): İzâ zulziletil ardu zilzâlehâ.
Yeryüzü, olabildiğince sarsıldığında,
وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا ﴿٢﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-2. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve ahracetil ardu eskâlehâ.
Yeryüzü, içindeki ağırlıkları dışarı çıkardığında,
وَقَالَ الْإِنسَانُ مَا لَهَا ﴿٣﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-3. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve kâlel insânu mâ lehâ.
Ve insan: “Buna ne oluyor?” dediğinde,
يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا ﴿٤﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-4. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme izin tuhaddisu ahbârahâ.
O gün bütün haberlerini anlatacaktır.
بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَى لَهَا ﴿٥﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-5. AYET (Meâlleri Kıyasla): Bi enne rabbeke evhâ lehâ.
Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir.
يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ ﴿٦﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-6. AYET (Meâlleri Kıyasla): Yevme izin yasdurun nâsu eştâten li yurav a’mâlehum.
O gün insanlar, amelleri gösterilsin diye, bölük bölük çıkarlar.
فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ﴿٧﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-7. AYET (Meâlleri Kıyasla): Fe men ya’mel miskâle zerratin hayran yerahu.
Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür.
وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ ﴿٨﴾
99/ZİLZÂL SURESİ-8. AYET (Meâlleri Kıyasla): Ve men ya’mel miskâle zerratin şerran yerahu.
Kim de zerre ağırlığınca bir şer işlerse, onu görür.