Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.


قُل لِّلَّهِ الشَّفَاعَةُ جَمِيعًا لَّهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ﴿٤٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul li allâhi eş şefâatu cemîân lehu mulku es semâvâti ve el ardı summe ileyhi turceûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de, söyle
li allâhi Allah'a aittir, mahsustur
eş şefâatu şefaat
cemîân tümü, hepsi
lehu onun
mulku mülk, hükümranlık
es semâvâti semalar, gökler
ve el ardı ve yeryüzü, arz, yer
summe sonra
ileyhi ona
turceûne döndürüleceksiniz

De ki: "Şefaatin hepsi Allah’a mahsustur. Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Sonra O’na döndürüleceksiniz."

ZUMER SURESİ 44. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

De ki: "Şefaate (izin verme) yetkisi tamamıyla ve sadece Allah'a aittir: Gökler ve yerin mutlak otoritesi (de) O'na aittir: sonunda sadece O'na döndürüleceksiniz.

Mustafa İslamoğlu