Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.


وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلَّذِينَ آمَنُوا لَوْ كَانَ خَيْرًا مَّا سَبَقُونَا إِلَيْهِ وَإِذْ لَمْ يَهْتَدُوا بِهِ فَسَيَقُولُونَ هَذَا إِفْكٌ قَدِيمٌ ﴿١١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâle ellezîne keferû li ellezîne âmenû lev kâne hayran mâ sebekû-nâ ileyhi ve iz lem yehtedû bi-hi fe se-yekûlûne hâzâ ifkun kadîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâle ve dedi
ellezîne o kimseler, onlar
keferû inkâr ettiler
li ellezîne o kimselere, onlara
âmenû âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler
lev eğer, şâyet
kâne ... oldu
hayran hayırlı
mâ sebekû-nâ bizi geçemezlerdi
ileyhi ona
ve iz ve olduğu zaman
lem yehtedû hidayete ermezler
bi-hi onunla
fe o zaman
se-yekûlûne diyecekler
hâzâ bu
ifkun yalan
kadîmun eski

İnkâr edenler, âmenû olanlara: “Eğer O hayırlı olsaydı, O’na (saygıda, îmânda) bizi geçemezlerdi.” dediler. O’nunla (Kur’ân’la) hidayete eremeyince o zaman “Bu, eski bir yalandır.” diyecekler.

AHKÂF SURESİ 11. Ayeti Ali Ünal Meali

İnkârda ısrar edenler, (Kur’ân’ı inkârlarına güya bir başka mazeret olarak) mü’minler hakkında şöyle diyorlar: “Eğer Kur’ân hayırlı ve faydalı bir şey olsaydı, şu insanlar ona inanmada bizi geçemezlerdi.” Kendileri Kur’ân ile hidayeti bulamayınca (–esasen buna niyetleri de yokken–), kalkıp, “Bu, zaten eski, modası geçmiş bir yalan, bir uydurma!” diyorlar.

Ali Ünal