Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.


وَمِن قَبْلِهِ كِتَابُ مُوسَى إِمَامًا وَرَحْمَةً وَهَذَا كِتَابٌ مُّصَدِّقٌ لِّسَانًا عَرَبِيًّا لِّيُنذِرَ الَّذِينَ ظَلَمُوا وَبُشْرَى لِلْمُحْسِنِينَ ﴿١٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve min kabli-hi kitâbu mûsâ imâmen ve rahmeten ve hâzâ kitabun musaddikun lisânen arabiyyen li yunzira ellezîne zalemû ve buşrâ li el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve min kabli-hi ve ondan önce (vardı)
kitâbu kitabı
mûsâ Musa
imâmen imam (önder, rehber) olarak
ve rahmeten ve rahmet olarak
ve hâzâ ve bu
kitabun kitap
musaddikun tasdikleyen, doğrulan
lisânen lisanı
arabiyyen Arapça
li yunzira ve uyarmak için
ellezîne zalemû zalimler
ve buşrâ ve müjde
li el muhsinîne muhsinler için

Ve O’ndan (Kur’ân’dan) önce îmâm ve rahmet olarak Hz. Musa’nın kitabı (Tevrat) vardır. Bu, Arap lisanı ile (Hz. Musa’nın kitabını) tasdik eden bir kitaptır. Zalimleri uyarmak ve muhsinleri müjdelemek içindir.

AHKÂF SURESİ 12. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Bundan önce, bir rehber ve rahmet olarak Mûsa’nın kitabı vardı. Bu ise, zalimleri uyarmak, iyi hareket eden müminleri müjdelemek üzere indirilmiş, onu doğrulayan Arapça bir kitaptır.

Suat Yıldırım