AHKÂF SURESİ 16. Ayeti İbni Kesir Meali
Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.
أُوْلَئِكَ الَّذِينَ نَتَقَبَّلُ عَنْهُمْ أَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَنَتَجاوَزُ عَن سَيِّئَاتِهِمْ فِي أَصْحَابِ الْجَنَّةِ وَعْدَ الصِّدْقِ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ ﴿١٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ulâike ellezîne
netekabbelu
an hum
ahsene
mâ amilû
ve netecâvezu
an seyyiâti-him
fî ashâbi el cenneti
va'de
es sıdkı
ellezî
kânû
yûadûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ulâike ellezîne | işte onlar |
netekabbelu | kabul ederiz |
an hum | onlardan |
ahsene | en güzel |
mâ amilû | yaptıkları şeyler |
ve netecâvezu | ve cevaz vermeyiz (geçit vermeyiz), vazgeçeriz |
an seyyiâti-him | günahlarından |
fî ashâbi el cenneti | cennet ehli (halkı) arasında |
va'de | vaad |
es sıdkı | doğru, gerçek |
ellezî | ki o |
kânû | oldular |
yûadûne | vaadolunurlar |
İşte onlar ki, onlardan yaptıklarını en güzel şekilde kabul ederiz (1’e 700’e kadar derece veririz). Ve onların günahlarına cevaz vermeyiz (örteriz, sevaba çeviririz). Onlar cennet ehli arasındadırlar. Onların vaadolundukları şey gerçek bir vaaddir.
AHKÂF SURESİ 16. Ayeti İbni Kesir Meali
İşte bunlar, cennetliklerdendirler. Yaptıklarının en iyisini kabul edeceğimiz ve kötülüklerinden vazgeçeceğimiz kimselerdir. Bu; onlara vaadolunan dosdoğru bir vaaddir.
İbni Kesir