AHKÂF SURESİ 17. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.
وَالَّذِي قَالَ لِوَالِدَيْهِ أُفٍّ لَّكُمَا أَتَعِدَانِنِي أَنْ أُخْرَجَ وَقَدْ خَلَتْ الْقُرُونُ مِن قَبْلِي وَهُمَا يَسْتَغِيثَانِ اللَّهَ وَيْلَكَ آمِنْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَيَقُولُ مَا هَذَا إِلَّا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ ﴿١٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezî | ve o |
kâle | dedi |
li vâlidey-hi | anne ve babasına |
uffın | uf, öf, aman, bıktım |
lekumâ | siz ikinize, size |
e teidâni-nî | bana vaad mı ediyorsunuz? |
en uhrace | çıkarılmak (topraktan diriltilerek çıkarılmak) |
ve kad haleti | ve gelip geçmiş |
el kurûnu | nesiller |
min kabli | daha önceden, daha önce |
ve humâ | ve o ikisi |
yestegîsânillâhe | ikisi Allah'tan yardım istediler |
veyle-ke | sana yazık |
âmin | îmân et |
inne | muhakkak ki |
va'de allâhi | Allah'ın vaadi |
hakkun | haktır |
fe yekûlu | o zaman dedi |
mâ | değil |
hâzâ | bu |
illâ | ancak, sadece, ...'den başka |
esâtîru | masallar, yazılan şeyler |
el evvelîne | evvelkiler, öncekiler |
Ve o, anne ve babasına: “İkinize de off (ikinizden de bıktım), daha önce (nice) nesiller gelip geçmişken, benim topraktan diriltilerek çıkarılacağımı mı vaadediyorsunuz?” dedi. Ve onlar (anne ve babası) Allah’tan yardım isteyerek: “Kendine yazık (ediyorsun), îmân et. Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır.” (dediler). Bunun üzerine (o) şöyle dedi: “Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir.”
AHKÂF SURESİ 17. Ayeti Muhammed Esed Meali
Fakat (öyle insan da var ki) kendisine Allah'a inanmayı her tavsiye ettiklerinde anne babasına, "Yuh olsun size!" diye çıkışır, "Benden önce (bu kadar çok) insan gelip geçmişken (öldükten sonra) tekrar diriltileceğimizi mi söylüyorsunuz?" Onlar ise Allah'ın yardımı için dua eder ve "Yazık sana!" derler, "Çünkü Allah'ın vaadi her zaman doğru çıkar!" O da: "Bu, eski zamanların masallarından başka bir şey değil!" diye cevap verir.
Muhammed Esed