Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.


وَلِكُلٍّ دَرَجَاتٌ مِّمَّا عَمِلُوا وَلِيُوَفِّيَهُمْ أَعْمَالَهُمْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ ﴿١٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve li kullin deracâtun mimmâ amilû ve li yuveffiye-hum a'mâle-hum ve hum lâ yuzlemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve li kullin ve herbiri için, herkes için (vardır)
deracâtun dereceler
mimmâ şeyden
amilû yaptılar
ve li yuveffiye-hum ve onlara ödensin, eda edilsin, ödenmesi için
a'mâle-hum onların amelleri
ve hum ve onlar
lâ yuzlemûne zulme uğratılmazlar, zulmedilmez

Ve herkes için, amellerinden dolayı dereceler vardır, onlara amellerinin (karşılığının) ödenmesi için. Ve onlara zulmedilmez.

AHKÂF SURESİ 19. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

(18-19) İşte bunlar izi kendilerinden önce gelip geçen cin ve insten ümmetler arasında bulunan kimselerdir ki, üzerlerine söz hak olmuştur. Muhakkak ki onlar hüsrâna uğramış oldular. Ve herkes için yapmış olduklarından (dolayı) dereceler vardır ve onlara amellerini tamamen ödemek için ve onlar zulmolunmazlar.

Ömer Nasuhi Bilmen