AHKÂF SURESİ 28. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.
فَلَوْلَا نَصَرَهُمُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ قُرْبَانًا آلِهَةً بَلْ ضَلُّوا عَنْهُمْ وَذَلِكَ إِفْكُهُمْ وَمَا كَانُوا يَفْتَرُونَ ﴿٢٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
lev lâ
nasara humullezînettehazû
min dûnillâhi
kurbânen
âliheten
bel
dallû
an hum
ve zâlike
ifku-hum
ve mâ kânû
yefterûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | artık, böylece, o zaman |
lev lâ | olmaz mıydı, gerekmez miydi? |
nasara humullezînettehazû | onlara yardım etti, o edindikleri, ittihaz ettikleri |
min dûnillâhi | Allah'tan başka |
kurbânen | rıza kazanmak, yakınlık sağlamak (için) |
âliheten | ilâhlar |
bel | hayır |
dallû | saptılar, uzaklaştılar, kayboldular |
an hum | onlardan |
ve zâlike | ve işte bunlar, işte bu |
ifku-hum | onların (en büyük) yalanları |
ve mâ kânû | ve ... oldukları şey |
yefterûne | uyduruyorlar, iftira ediyorlar |
Allah’tan başka, yakınlık sağlaması için ilâhlar ittihaz ettikleri zaman onlara yardım etmeleri gerekmez miydi? Hayır (putlar), onlardan saptılar (uzaklaştılar). İşte bu, onların yalanları ve iftira etmiş oldukları şeydir.
AHKÂF SURESİ 28. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Kendilerine Allahın nezdinde yakınlık sağlasınlar diye Allahtan başka edindikleri tanrılar, o müşrikleri kurtarsalardı ya! Bilakis onlar ortalıktan kaybolup kendilerini terkettiler. İşte onların sapıtmalarının ve uydurup durdukları iftiralarının hasılı bundan ibarettir.
Suat Yıldırım