AHKÂF SURESİ 3. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.
مَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَأَجَلٍ مُّسَمًّى وَالَّذِينَ كَفَرُوا عَمَّا أُنذِرُوا مُعْرِضُونَ ﴿٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
mâ halak-nâ | yaratmadık |
es semâvâti | semalar, gökler |
ve el arda | ve arz, yeryüzü, yer |
ve mâ | ve şey(ler) |
beyne-humâ | ikisi arasında |
illâ | ancak, sadece, ...'den başka |
bi el hakkı | hak ile |
ve ecelin | ve ecel, zaman |
musemmen | belirlenmiş, tespit edilmiş, bilinen |
ve ellezîne | ve onlar |
keferû | inkâr ettiler, kâfir oldular
(ellezîne keferû: kâfirler) |
ammâ (an mâ) | şeyden |
unzirû | uyarıldılar |
mu'ridûne | yüz çevirenler |
Gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. Ve bilinen (tespit edilen) bir zamana kadar. Ve onlar ki, uyarıldıkları şeylerden yüz çeviren kâfirlerdir.
AHKÂF SURESİ 3. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki varlıkları ve imkânları, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı olarak, hesaplı bir düzen içinde belirlenmiş bir vakte kadar işlevini korumak üzere yarattık.
Ahmet Tekin
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, uyarıldıkları konulara aldırmıyorlar, İslâm’ı tebliğe, İslâmî faaliyetlere engel tedbirler alarak yüz çeviriyorlar.