Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.


وَمَن لَّا يُجِبْ دَاعِيَ اللَّهِ فَلَيْسَ بِمُعْجِزٍ فِي الْأَرْضِ وَلَيْسَ لَهُ مِن دُونِهِ أَولِيَاء أُوْلَئِكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve men lâ yucib dâiye allâhi fe leyse bi mu'cizin fî el ardı ve leyse lehu min dûni-hi evliyâu ulâike fî dalâlin mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve men ve kim, kimse(ler)
lâ yucib icabet etmez (ise)
dâiye allâhi Allah'ın davetçisi
fe leyse artık, ve değildir, olmaz, yoktur
bi mu'cizin aciz bırakacak
fî el ardı yeryüzünde
ve leyse ve değildir, olmaz, yoktur
lehu ona, onun için
min dûni-hi ondan başka
evliyâu dostlar
ulâike işte onlar
fî dalâlin dalâlet içindedir
mubînin apaçık

Ve Allah’ın davetçisine icabet etmeyen kimse, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değildir. Ve onun Allah’tan başka dostları yoktur. İşte onlar apaçık dalâlet içindedirler.

AHKÂF SURESİ 32. Ayeti Adem Uğur Meali

Allah'ın dâvetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah'tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.

Adem Uğur