AHKÂF SURESİ 35. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.
فَاصْبِرْ كَمَا صَبَرَ أُوْلُوا الْعَزْمِ مِنَ الرُّسُلِ وَلَا تَسْتَعْجِل لَّهُمْ كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَ مَا يُوعَدُونَ لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا سَاعَةً مِّن نَّهَارٍ بَلَاغٌ فَهَلْ يُهْلَكُ إِلَّا الْقَوْمُ الْفَاسِقُونَ ﴿٣٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fasbir | sabret |
kemâ | gibi |
sabera | sabretti |
ulûl azmi | azîm sahipleri |
min er rusul | resûllerden |
ve lâ testa'cil | ve acelecilik gösterme, acele etme |
lehum | onlar için |
ke ennehum | onlar ... gibi olurlar |
yevme | o gün |
yeravne | gördükleri |
mâ | şey |
yûadûne | vaadolunuyorlar |
lem yelbesû | kalmamışlar, ikamet etmemişler |
illâ | ancak, sadece, ...'den başka |
sâaten | bir saat |
min nehârin | gündüzden, gündüzün |
belâgun | bir tebliğdir |
fe hel yuhleku | artık helâk edilir mi, yıkıma uğratılır mı? |
illa el kavmu | kavimden, topluluktan başkası |
el fâsikûne | fasıklar |
Öyleyse ulûl’azm olan resûller gibi sabret. Ve onlar için acele etme. O gün vaadolundukları şeyi (azabı) gördükleri zaman gündüzün bir saatinden fazla kalmamış gibi olurlar. (Bu) bir tebliğdir. Artık fasıklar topluluğundan başkası helâk edilir mi?
AHKÂF SURESİ 35. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Bundan böyle (ey muhatap), elçilerden kararlılık ve direnç sahibi olanların yaptığı gibi sen de dirençle göğüs ger! Acele ile onların işinin bitirilmesini isteme! (Nasıl olsa) onlar vaad edilen o günü görünce, kendilerini gündüzün tek bir saati dışında sanki dünyada hiç yaşamamış (sayacaklar). Duyurumuz işte budur: Şu halde, hiç sorumsuzca davranan bir toplumdan başkası helak edilir mi?
Mustafa İslamoğlu