Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir.


قُلْ أَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُوا مِنَ الْأَرْضِ أَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِي السَّمَاوَاتِ اِئْتُونِي بِكِتَابٍ مِّن قَبْلِ هَذَا أَوْ أَثَارَةٍ مِّنْ عِلْمٍ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ ﴿٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul e raeytum ted'ûne min dûni allâhi erû-nî mâzâ halakû min el ardı em lehum şirkun fî es semâvâti îtû-nî bi kitâbin min kabli hâzâ ev esâratin min ilmin in kuntum sâdikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de ki, söyle
e raeytum gördünüz mü?
şey(ler)
ted'ûne dua ediyorsunuz, tapıyorsunuz
min dûni allâhi Allah'tan başka
erû-nî bana gösterin
mâzâ ne, neyi
halakû yarattılar
min el ardı arzdan, yerden
em yoksa ... mı?
lehum onların var
şirkun şirk, ortak
fî es semâvâti semalarda, göklerde
îtû-nî bi bana getirin
kitâbin bir kitap
min kabli daha önceden, daha evvel olan
hâzâ bundan
ev veya
esâratin eserler, izler
min ilmin bir ilim
in eğer
kuntum siz ... iseniz
sâdikîne sadıklar, doğru söyleyenler

De ki: “Allah’tan başka taptıklarınızı gördünüz mü? Onların yeryüzünde ne yarattıklarını bana gösterin. Yoksa onların göklerde ortağı mı var? Eğer siz sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz) bana, bundan evvelki bir kitap ve ilimden (ilmî) bir eser getirin.”

AHKÂF SURESİ 4. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Müşriklere de ki: "Şimdi baksanıza şu sizin Allah’tan başka ilahlaştırıp yalvardığınız putlarınıza! Söyler misiniz, onlar yerde hangi şeyi yaratmışlar, yoksa göklerde mi bir ortaklıkları var? (Akıl yönünden bu mümkün olmayınca, nakil yönünden putlara ibadetin gerçek olduğunu gösterin) Eğer bu iddianızda tutarlı iseniz, daha önce gelmiş bir kitap yahut hiç değilse bir bilgi kalıntısı varsa getirin görelim."

Suat Yıldırım