AHZÂB SURESİ 14. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.
وَلَوْ دُخِلَتْ عَلَيْهِم مِّنْ أَقْطَارِهَا ثُمَّ سُئِلُوا الْفِتْنَةَ لَآتَوْهَا وَمَا تَلَبَّثُوا بِهَا إِلَّا يَسِيرًا ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lev
duhılet
aleyhim
min aktâri-hâ
summe
suilû
el fitnete
le
âtev-hâ
ve mâ telebbesû
bihâ
illâ
yesîran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve şâyet, eğer |
duhılet | girildi |
aleyhim | onların üzerine |
min aktâri-hâ | onun kenarlarından, her tarafından |
summe | sonra |
suilû | istendi |
el fitnete | fitne |
le | elbette, mutlaka |
âtev-hâ | ona geldiler |
ve mâ telebbesû | ve kalmazlar |
bihâ | orada |
illâ | dışında, hariç |
yesîran | az, pek az |
Ve eğer onların üzerine, onun (şehrin) her tarafından girilseydi ve sonra da fitne (çıkarmaları) istenseydi, mutlaka ona (fitneye, karışıklığa) gelirlerdi (fitne çıkarırlardı). Pek azı hariç, orada kalmazlardı.
AHZÂB SURESİ 14. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Eğer üzerinize (şehrin) etrafından girilse ve sonra da fitne çıkarmaları istense, vakit kaybetmeden onu hemen yapar ve yurtlarında pek az bir süre eyleşirlerdi.
Celal Yıldırım