AHZÂB SURESİ 19. Ayeti Muhammed Esed Meali
Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.
أَشِحَّةً عَلَيْكُمْ فَإِذَا جَاء الْخَوْفُ رَأَيْتَهُمْ يَنظُرُونَ إِلَيْكَ تَدُورُ أَعْيُنُهُمْ كَالَّذِي يُغْشَى عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِ فَإِذَا ذَهَبَ الْخَوْفُ سَلَقُوكُم بِأَلْسِنَةٍ حِدَادٍ أَشِحَّةً عَلَى الْخَيْرِ أُوْلَئِكَ لَمْ يُؤْمِنُوا فَأَحْبَطَ اللَّهُ أَعْمَالَهُمْ وَكَانَ ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرًا ﴿١٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(şehha) aleykum fe izâ câe el havfu raeyte-hum yanzurûne ileyke tedûru a'yunu-hum kellezî (ke ellezî) yugşâ aleyhi min el mevti fe izâ zehebe el havfu selekû-kum bi elsinetin hıdâdin eşıhhaten alâ el hayrı ulâike lem yu'minû fe ahbetallâhu (ahbete allâhu) a'mâle-hum ve kâne zâlike alâllâhi (alâ allâhi) yesîran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
eşıhhaten
(şehha) |
daha cimri, çok cimri(cimrilik ederek)
: (cimri) |
aleykum | size, sizin üzerinize, size karşı |
fe izâ | o zaman, fakat ... olunca |
câe | geldi |
el havfu | korku |
raeyte-hum | onları gördün |
yanzurûne | bakıyorlar, bakarlar |
ileyke | sana |
tedûru | döner |
a'yunu-hum | onların gözleri |
kellezî (ke ellezî) | onun gibi |
yugşâ | baygınlık çöker |
aleyhi | onun üzerine |
min el mevti | ölümden |
fe | o zaman, sonra, oysa |
izâ zehebe | gittiği zaman, gidince |
el havfu | korku |
selekû-kum | sizi incittiler |
bi elsinetin | dilleri ile |
hıdâdin | kırıcı, keskin |
eşıhhaten | daha cimri, çok cimri, cimrilik ederek |
alâ el hayrı | hayra karşı |
ulâike | işte onlar |
lem yu'minû | mü'min değiller, inanmazlar |
fe | o zaman, bu sebeple |
ahbetallâhu (ahbete allâhu) | Allah heba etti, yok etti |
a'mâle-hum | onların amellerini |
ve kâne | ve oldu |
zâlike | işte bu |
alâllâhi (alâ allâhi) | Allah'a |
yesîran | kolay |
Size karşı cimridirler. Fakat korku gelince, ölümden dolayı üstüne baygınlık çökmüş kimse gibi gözleri dönmüş olarak sana baktıklarını görürsün. Hayra karşı, keskin dilleri ile (yaralayıcı sözlerle) sizi incitirler. İşte onlar mü’min değildirler. Bu sebeple Allah, onların amellerini heba etti (yok etti). Ve işte bu, Allah’a göre çok kolay oldu.
AHZÂB SURESİ 19. Ayeti Muhammed Esed Meali
ve (böyleleri) size yapılan yardımı kıskanırlar. Ama sonra bir tehlike ile karşılaşınca da, ölümün gölgesinde yaşayan biri gibi, (korkuyla) gözleri dönmüş bir şekilde, (ey peygamber, yardım dilemek için) sana baktıklarını görürsün: tehlike geçince de iyiliğinizi çekemeyip siz (müminleri) sivri dilleri ile incitirler! Bu (gibi) insanlar, iman etmiş değillerdir, bu yüzden Allah onların yaptıklarını boşa çıkarır, bu Allah için kolaydır.
Muhammed Esed