Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.


يَحْسَبُونَ الْأَحْزَابَ لَمْ يَذْهَبُوا وَإِن يَأْتِ الْأَحْزَابُ يَوَدُّوا لَوْ أَنَّهُم بَادُونَ فِي الْأَعْرَابِ يَسْأَلُونَ عَنْ أَنبَائِكُمْ وَلَوْ كَانُوا فِيكُم مَّا قَاتَلُوا إِلَّا قَلِيلًا ﴿٢٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yahsebûne el ahzâbe lem yezhebû ve in ye'ti el ahzâbu yeveddû lev enne-hum bâdûne fî el a'râbi yes'elûne an enbâi-kum ve lev kânû fî-kum mâ kâtelû illâ kalîlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yahsebûne zannediyorlar, sanıyorlar
el ahzâbe hizipler, gruplar, birlikler
lem yezhebû gitmedi
ve in ve eğer
ye'ti gelir
el ahzâbu hizipler, gruplar, birlikler
yeveddû isterler, arzu ederler, temenni ederler
lev eğer, keşke, olsa
enne-hum onların ... olduğu, kendilerinin ... olduğu
bâdûne bedeviler (çölde yaşayan Araplar)
fî el a'râbi Araplar'ın arasında
yes'elûne sorarlar
an enbâi-kum sizin haberlerinizden (sizin haberlerinizi)
ve lev kânû ve eğer, şâyet olsalardı
fî-kum sizin içinizde
mâ kâtelû savaşmazdı
illâ hariç
kalîlen az, pek az

Onlar (münafıklar), birliklerin (düşman birliklerinin) gitmediğini sanıyorlar. Eğer birlikler gelseler, Arapların arasında olup (arasına karışıp), sizin haberlerinizi sormak isterlerdi. Ve şâyet sizin aranızda olsalardı, pek azı hariç, savaşmazlardı.

AHZÂB SURESİ 20. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Sanırlar ki, (düşman) orduları gitmemiştir. Ve eğer ordular gelecek olsa arzu ederlerdi ki çölde bedeviler içinde bulunup size ait haberleri soruversinler. Ve eğer sizin aranızda bulunacak olsalar, pek azdan başka mukatelede bulunmazlar.

Ömer Nasuhi Bilmen