Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.


وَلَمَّا رَأَى الْمُؤْمِنُونَ الْأَحْزَابَ قَالُوا هَذَا مَا وَعَدَنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَصَدَقَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَمَا زَادَهُمْ إِلَّا إِيمَانًا وَتَسْلِيمًا ﴿٢٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lemmâ raa el mu'minûne el ahzâbe kâlû hâzâ mâ vaadenâllâhu (vaadenâ allâhu) ve resûlu-hu ve sadakallâhu (sadaka allâhu) ve resûlu-hu ve mâ zâde-hum illâ îmânen ve teslîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lemmâ ve olduğu zaman
raa gördü
el mu'minûne mü'minler
el ahzâbe birlikler
kâlû dediler
hâzâ bu
mâ vaadenâllâhu (vaadenâ allâhu) Allah'ın bize vaadettiği şey
ve resûlu-hu ve onun resûlü
ve sadakallâhu (sadaka allâhu) ve Allah doğru söyledi
ve resûlu-hu ve onun resûlü
ve mâ zâde-hum ve onlara artırmadı
illâ yalnızca, ancak, ...’den başka
îmânen îmânları
ve teslîmen ve teslimiyetleri

Ve mü’minler, (düşman) birliklerini gördükleri zaman: "Bu (zafer), Allah’ın ve O’nun Resûl’ünün vaadettiği şey. Allah ve O’nun Resûl’ü doğru söyledi." dediler. Ve bu, onların sadece îmânlarını ve teslimiyetlerini arttırdı.

AHZÂB SURESİ 22. Ayeti Edip Yüksel Meali

İnananlar, partileri (saldırıya hazır) görünce, 'İşte bu, ALLAH'ın ve elçisinin bize söz verdiğidir. ALLAH ve elçisi doğru söylemiştir,' dediler. Bu (tehlikeli durum), onların ancak inançlarını ve teslimiyetlerini güçlendirdi.

Edip Yüksel