Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.


مَّا كَانَ عَلَى النَّبِيِّ مِنْ حَرَجٍ فِيمَا فَرَضَ اللَّهُ لَهُ سُنَّةَ اللَّهِ فِي الَّذِينَ خَلَوْا مِن قَبْلُ وَكَانَ أَمْرُ اللَّهِ قَدَرًا مَّقْدُورًا ﴿٣٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

mâ kâne alâ en nebiyyi min haracin faradallâhu (farada allâhu) lehu sunnetallâhi fî ellezîne halev min kablu ve kâne emru allâhi kaderan makdûran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
mâ kâne yoktur, olmadı
alâ üzerine
en nebiyyi nebî, peygamber
min ...'den, ...'dan
haracin bir güçlük
içinde
şey
faradallâhu (farada allâhu) Allah farz kıldı
lehu ona
sunnetallâhi Allah'ın sünneti
fî ellezîne o kimseler içinde, arasında
halev gelip geçti
min kablu önceden, daha önce
ve kâne ve oldu
emru allâhi Allah'ın emri
kaderan kader
makdûran takdir edilmiş

Nebî için, Allah’ın O’na farz kıldığı şeyi (yerine getirmesinde) O’na bir güçlük yoktur. Daha önce gelip geçenler için de Allah’ın sünneti buydu. Allah’ın emri, taktir edilmiş bir kader idi (yerine getirildi).

AHZÂB SURESİ 38. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Peygambere Allahın takdir ettiği, mubah kıldığı şeyde bir darlık yoktur, bundan evvel geçen bütün Peygamberler hakkında Allahın sünneti böyle ve Allahın emri biçilmiş bir kader bulunuyor

Elmalılı Hamdi Yazır