Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.


مَّا جَعَلَ اللَّهُ لِرَجُلٍ مِّن قَلْبَيْنِ فِي جَوْفِهِ وَمَا جَعَلَ أَزْوَاجَكُمُ اللَّائِي تُظَاهِرُونَ مِنْهُنَّ أُمَّهَاتِكُمْ وَمَا جَعَلَ أَدْعِيَاءكُمْ أَبْنَاءكُمْ ذَلِكُمْ قَوْلُكُم بِأَفْوَاهِكُمْ وَاللَّهُ يَقُولُ الْحَقَّ وَهُوَ يَهْدِي السَّبِيلَ ﴿٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

mâ ceale allâhu li raculin min kalbeyni cevfi-hî ve mâ ceale ezvâce-kum ellâî tuzâhırûne min hunne ummehâti-kum ve mâ ceale ed'ıyâe-kum ebnâe-kum zâlikum kavlu-kum bi efvâhi-kum vallâhu (ve allâhu) yekûlu el hakka ve huve yehdî es sebîle
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
mâ ceale allâhu Allah kılmadı
li raculin bir adamda
min kalbeyni iki kalp (kalpten iki tane)
içinde, da
cevfi-hî onun (göğüs) boşluğu
ve mâ ceale ve kılmadı, yapmadı
ezvâce-kum sizin zevceleriniz, eşleriniz
ellâî ki onlar
tuzâhırûne zıhar yaptığınız (zıhar yapmak: sen bana benim annemin sırtı gibisin diyerek eşini boşamak istemek)
min hunne onlardan
ummehâti-kum sizin anneleriniz
ve mâ ceale ve kılmadı, yapmadı
ed'ıyâe-kum sizin evlâtlıklarınız
ebnâe-kum sizin oğullarınız
zâlikum işte bu, bunlar
kavlu-kum sizin sözünüz
bi efvâhi-kum sizin ağızlarınızda
vallâhu (ve allâhu) ve Allah
yekûlu söyler
el hakka Hakk
ve huve ve o
yehdî ulaştırır, hidayet eder
es sebîle yol

Allah bir adama göğsünde iki kalp kılmadı (yaratmadı). Zihar yaptığınız (sen bana benim annemin sırtı gibisin diyerek boşamak istediğiniz) zevcelerinizi sizin anneleriniz kılmadı. Ve evlâtlıklarınızı, sizin oğullarınız kılmadı. İşte bunlar sizin ağızlarınızdaki sözlerdir. Ve Allah hakkı söyler. Ve O, (Kendine ulaştıran) yola hidayet eder.

AHZÂB SURESİ 4. Ayeti Ali Ünal Meali

Allah, bir adam için onun göğüs boşluğunda (biri iman, ibadet ve itaatte İlâh, Rab ve Ma’bud olarak Kendisine, diğeri başkalarına yönelsin diye) iki kalb var etmedi. (Etmedi de, O’na itaatin dışına çıkarak,) kendilerine “Annemin sırtı gibi ol!” demekle anneniz yerine koyup nefsinize haram ettiğiniz eşlerinizi de sizin gerçek anneleriniz kılmadı. Bunun gibi, evlâtlık edinip “evlâdım” diye çağırdığınız kişileri de sizin çocuklarınız yapmadı. Bütün bunlar, ağızlarınızla söylediğiniz, ama hiçbir gerçekliği olmayan sözlerden ibarettir. Allah ise gerçeği söyler ve takip edilmesi gereken yola iletir.

Ali Ünal