AHZÂB SURESİ 48. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.
وَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَالْمُنَافِقِينَ وَدَعْ أَذَاهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ وَكَفَى بِاللَّهِ وَكِيلًا ﴿٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lâ tutıı
el kâfirîne
ve el munâfikîne
veda'
ezâ-hum
ve tevekkel
alâllâhi (alâ allâhi)
ve kefâ
billâhi (bi allâhi )
vekîlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lâ tutıı | ve itaat etme |
el kâfirîne | kâfirler |
ve el munâfikîne | ve münafıklar |
veda' | terket (aldırma) |
ezâ-hum | onların eziyetleri |
ve tevekkel | ve tevekkül et |
alâllâhi (alâ allâhi) | Allah'a |
ve kefâ | ve kâfidir |
billâhi (bi allâhi ) | Allah |
vekîlen | vekil olarak |
Ve kâfirlere ve münafıklara itaat etme ve (onların) eziyetlerine aldırma ve Allah’a tevekkül et. Ve Allah, vekil olarak (sana) yeter.
AHZÂB SURESİ 48. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Ve itâat etme kâfirlerle münâfıklara ve eziyetlerine aldırış etme ve dayan Allah'a ve koruyucu olarak Allah, yeter.
Abdulbaki Gölpınarlı