AHZÂB SURESİ 59. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُل لِّأَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَاء الْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِن جَلَابِيبِهِنَّ ذَلِكَ أَدْنَى أَن يُعْرَفْنَ فَلَا يُؤْذَيْنَ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا ﴿٥٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey! |
en nebiyyu | nebî, peygamber |
kul | de, söyle |
li ezvâci-ke | (senin) zevcelerine, eşlerine |
ve benâti-ke | ve (senin) kızların |
ve nisâi | ve kadınlar |
el mu'minîne | mü'min |
yudnîne | sarınsınlar, örtünsünler |
aleyhinne | onların üzerine, üzerlerine |
min celâbîbi-hinne | cilbablarından, cilbablarına, dış giysilerine |
zâlike | işte bu, bu |
ednâ | en yakın, daha uygun |
en yu'rafne | tanınmaları, bilinmesi |
fe | böylece, ve |
lâ yu'zeyne | eziyet görmezler, eziyet görmemeleri |
ve kânallâhu (kâne allâhu) | ve Allah ... oldu, ...dır |
gafûran | mağfiret eden, günahları sevaba çeviren |
rahîmen | rahmet eden, rahmet nuru gönderen, Rahîm esması ile tecelli eden |
Ey Nebî (Peygamber)! Zevcelerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına (mü’min kadınlara) söyle, cilbablarına sarınsınlar (örtünsünler). Bu, onların (cariye olmadıklarının, hür ve iffetli kadın olduklarının) bilinmesi ve onlara eziyet edilmemesi için daha uygundur. Ve Allah, Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden).
AHZÂB SURESİ 59. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve öteki bütün mü'min kadınlara söyle: “Bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman, dış kıyafetlerini baştan ayağa üzerlerine salıversinler. Bu örtünme şekli onların iffetli, kendini koruyan, temiz kadınlar olarak tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini temin eder.” Ama unutma ki Allah, çok acıyan ve çok bağışlayandır.
Abdullah Parlıyan