Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.


لَئِن لَّمْ يَنتَهِ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ وَالْمُرْجِفُونَ فِي الْمَدِينَةِ لَنُغْرِيَنَّكَ بِهِمْ ثُمَّ لَا يُجَاوِرُونَكَ فِيهَا إِلَّا قَلِيلًا ﴿٦٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

le in lem yentehi el munâfikûne ve ellezîne fî kulûbi-him maradun ve el murcifûne fî el medîneti le nugriyenne-ke bi-him summe lâ yucâvirûne-ke fî-hâ illâ kalîlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
le gerçekten, mutlaka, elbette
in eğer, ise
lem yentehi vazgeçmezler, son vermezler
el munâfikûne münafıklar
ve ellezîne ve onlar, o kimseler
fî kulûbi-him onların kalplerinde ... var(bulunur)
maradun maraz, hastalık
ve el murcifûne ve, yalan ve kötü haber yayanlar
fî el medîneti şehirde
le gerçekten, mutlaka, elbette
nugriyenne-ke mutlaka seni saldırtırız
bi-him onlara
summe sonra
lâ yucâvirûne-ke sana komşu olamazlar
fî-hâ orada
illâ ancak, hariç
kalîlen az

Eğer münafıklar ve kalplerinde maraz (hastalık) bulunanlar ve şehirde yalan ve kötü haber yayanlar vazgeçmezlerse, elbette seni mutlaka onlara saldırtırız. Sonra az bir (zaman) hariç, orada sana komşu olamazlar (orada kalamazlar).

AHZÂB SURESİ 60. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Andolsun ki, müslüman görünerek İslâm’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıklar, iki yüzlüler, kalpleri kararmış, akıllarından zoru olan hasta ruhlular, Medine’de pis dedikodular yapanlar, kötü, bozguncu haberler yayarak halkın inancını sarsanlar, morallerini bozanlar, bu hallerini düzeltmezler, bu yaptıklarından vazgeçmezlerse, elbette seni onlara saldırmaya teşvik ederiz, savaşmanı, onları şehirden çıkarıp sürmeni emrederiz. Sonra kısa bir müddetin dışında, sana komşu olarak bile o bölgede kalamazlar.

Ahmet Tekin