Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.


وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَا ﴿٦٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâlû rabbe-nâ innâ ata'nâ sâdete-nâ ve kuberâe-nâ fe edallûnâ es sebîlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâlû ve dediler
rabbe-nâ Rabbimiz
innâ muhakkak ki biz
ata'nâ itaat ettik
sâdete-nâ sâdatlarımız, dînde ileri gelenlerimiz
ve kuberâe-nâ ve büyüklerimiz
fe böylece, bu sebeple
edallûnâ bizi saptırdılar
es sebîlen yol, Senin yolun (Sıratı Mustakîm)

Ve cehennemde olanlar derler ki: “Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarımıza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamıza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sıratı Mustakîmi’nden) saptırdılar.”

AHZÂB SURESİ 67. Ayeti Suat Yıldırım Meali

"Ey ulu Rabbimiz!" derler, "sözün doğrusu, biz önderlerimizin ve büyüklerimizin dediklerine uyduk, ama onlar bizi yoldan saptırdılar."

Suat Yıldırım