AHZÂB SURESİ 72. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.
إِنَّا عَرَضْنَا الْأَمَانَةَ عَلَى السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالْجِبَالِ فَأَبَيْنَ أَن يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْإِنسَانُ إِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا ﴿٧٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
innâ
aradnâ
el emânete
alâ es semâvâti
ve el ardı
ve el cibâli
fe
ebeyne
en yahmilne-hâ
ve
eşfakne
min-hâ
ve hamele-hâ
el insânu
inne-hu
kâne
zalûmen
cehûlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innâ | muhakkak ki biz |
aradnâ | sunduk, teklif ettik |
el emânete | emanet |
alâ es semâvâti | göklere |
ve el ardı | ve yer |
ve el cibâli | ve dağlar |
fe | artık, fakat |
ebeyne | çekindiler |
en yahmilne-hâ | onu yüklenmek |
ve | ve |
eşfakne | korktular |
min-hâ | ondan |
ve hamele-hâ | ve onu yüklendi |
el insânu | insan |
inne-hu | çünkü o, muhakkak ki o |
kâne | oldu, ... idi, ...dır |
zalûmen | çok zalim |
cehûlen | çok cahil |
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.
AHZÂB SURESİ 72. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.
Harun Yıldırım