AHZÂB SURESİ 8. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 73 âyettir. Sûre, adını 20 ve 22. âyetlerde geçen “el-Ahzâb” kelimesinden almıştır. Ahzâb, gruplar, demektir.
لِيَسْأَلَ الصَّادِقِينَ عَن صِدْقِهِمْ وَأَعَدَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا أَلِيمًا ﴿٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
li yes'ele
es sâdikîne
an
sıdkı-him
ve eadde
li el kâfirîne
azâben
elîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
li yes'ele | sorması için |
es sâdikîne | doğru olanlar, sadıklar |
an | ...'den |
sıdkı-him | onların doğrulukları, sadakatleri |
ve eadde | ve hazırladı |
li el kâfirîne | kâfirler için, kâfirlere |
azâben | azap |
elîmen | acı, elîm |
Sadıklara sadakatlerini sorması içindir. Ve kâfirlere elîm bir azap hazırladı.
AHZÂB SURESİ 8. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(7-8) Bir vakit, Biz peygamberlerden, kuvvetli bir söz almıştık. Senden, Nuh’tan, İbrâhim’den, Mûsâ’dan ve Meryem’in oğlu Îsa’dan. Evet onlardan pek sağlam söz almıştık ki vakti gelince O, sadıklara sözlerine bağlılıklarını sorsun. Kâfirlere ise gayet acı bir azap hazırladı.
Suat Yıldırım